Geçmiş ile geleceği harmanlamak

Sovyetler Birliğinin Nazi Almanyasını mağlup etmesinin 67. yıl dönümü anısına Kızıl Meydan'da düzenlenen törenlere katılan Putin, "1945'te tüm dünya halklarını Nazizmden kurtardık. Rusya şimdi de dünyanın güvenliği için tüm gücünü kullanıyor" dedi. Rusya'da her yıl 9 Mayıs'ta Zafer Bayramı kutlanıyor. Üçüncü dönem Rusya Devlet Başkanı olan Putin bu yıl Zafer Bayramında konvoy uzunluğu 1.5 kilometre olan füze konvoyu ile gövde gösterisi yaptı. Füze konvoyunda BUK-M2, S-400, nükleer başlık taşıyan İskender-M füzeleri, Top-M füzeleri sergilendi. 14 bin asker geçit törenine katıldı. Tarihçi Murat Bardakçı'ya göre Putin ile Medvedev arasında yapılan devir-teslim merasiminin bir benzeri Türkiye'de yapılmış olsaydı "Gericilik" olarak feryatlar yükselirdi. Yahudi asıllı Lenin aslında Troçki Çarlık devrini yıktı. Çarlık rejiminin yerini komünizm aldı. Ama Rusya ne alfabesini değiştirdi ne de Batıyı taklit etti. Asırlar boyu devam eden kültürünü rafa kaldırmadı. Devir-teslim merasiminin özeti şöyledir: Çarlık Rusya devrinde giyilen askerî üniformalı bir kıtanın Kızıl Meydan'da yürüyüşünden sonra, top atışı yapıldı. Putin ve eski başkan Kızıl Meydan içindeki kiliseye gittiler. Kilisede bir yığın papaz ve rahipler, çar üniformalı askerler, üç renkli Rus bayrakları, Bizans'tan Ruslara kadar gelen Bizans bayrağı (çift başlı kartal) Putin kilisede yemin ettikten sonra Çar üniformalı askerler kiliseden ayrıldı... Avrupa'nın en demokratik ülkelerinde bile devlet törenlerinde geçmiş asırlardan kalan uygulamalar vardır. Yani cumhuriyet ile idare edilen ülkeler merasimlerine geçmişlerini mutlaka aksettirirler. Örneğin, Fransa'da Elysee Sarayı (Cumhurbaşkanının ikametgâhında) muhafızlar Napolyon devri kıyafetler içindedir. Türkiye'de geçmişe hasret, gericilik ve irtica sayılır. Sanki Türkiye'nin mazisi yoktur. Yoktan bitme devletmiş gibi görülür! Mazisine sahip olmayan devletlerin geleceği (atisi) yoktur. Türkiye'yi yok etmenin yolu mazisi ile irtibatını kesmektir. Millî ve manevi değerlerini imha ederek Batı'nın kültür potasında eritmektir. Geçmişte "Osmanlıca" dünyanın sayılı ve en zengin dili idi. Dil devrimi, sadeleştirme ve çeşitli yollarla şu andaki Türkçe âdeta kabile lisanına döndü. Saçma sapan kelimeler ile milletin benimsediği kelimeler unutturulmaya çalışıldı. Osmanlıca liselerde seçmeli değil mecburi ders olmalıdır...