Geçmişi unutma hastalığı

Maalesef Türk halkında geçmişi unutma hastalığı yaygındır. Kendisine çile çektirenleri ve çektiği sıkıntıları bazı medyanın beyin yıkama usulleri ile unutmaktadır. 2002 krizinden sorumlu olanlar şimdi binlerce vasıta ile konvoya katılmaktadır. "Kendisine acımayana acınmaz." Allahü teâlâ asla zulmetmez. Zulm sıfatı yoktur. En güzel isimler O'na mahsustur. Nimetlerin sahibi (gönderen) Rabbimizdir. Sıkıntılar ise bizim hal ve tavırlarımızın neticesidir. Elbette hayrı ve şerri yaratmak Allahü teâlâ'ya aittir. Bazı okuyucularım merak edip soruyor. Aylardır siyasi ve ekonomik istikrarı ısrarla yazıyorsunuz, sebebi nedir? Türkiye 130 yıldır gerçek demokrasi olmasa da demokrasi oyunu ile oyalanıyor. Ama 130 yılın en kritik seçimi önümüzdeki seçimdir. Sahnede iki görüş mücadele etmektedir. Dünyanın gerçek demokratik ülkeleri gibi özde demokrasi isteyenlerle; vesayet altında 1946 şartları gibi sözde demokrasi isteyenler arasında geçecektir. İNŞALLAH olmaz ama sözde demokrasi isteyenler iktidar olursa yalnız ekonomi değil bugüne kadar kazanılan bütün değerler altüst olacaktır. Tanzimattan bu yana oligarşik entel bir zümre bu ülkeyi sömürmüştür. Yalnız makamlar değil ülkenin gelir ve maddi imkanları onların olmuştur. Rantlarına mani olan kişi, kuruluş ve partileri kendi hukuki yorumlarına göre bertaraf etmişlerdir. "1993- 2002 yılları arasında ortalama yüzde 2.6 oranında büyüme gösteren Türkiye ekonomisi, AK Parti iktidarında yüzde 7.8 oranında büyüme başarısı gösterdi. Türkiye ekonomisi, ilk kez aralıksız 20 dönem büyüme başarısını elde etti. 2005 yılında Türkiye, Avrupa'nın en büyük 6. ekonomisi konumuna yükseldi." (Türkiye Bülteni Haziran 2007) (Star Ekonomi sayfası 20 Ağustos 2002)de çıkan haberde "Türkiye küme düştü" Dünya Bankası Başkanı James Wolfensoha'un açıkladığı rapora göre: "Türkiye 2001'de Batı Şeria- Gazze, Solomon Adaları ve Zimbabwe'den sonra en çok küçülen 4. ülke oldu. Bu sonuçla Türkiye üst- orta gelir liginden alt- orta gelir ligine düştü. Batı Şeria ve Gazze -15.5, Solomon Adaları -11.5, Zimbabwe -9.8 ve Türkiye -7.8" Türkiye'yi bu hale getirenler baştacı edilirse 2008, 2001'den kötü olabilir. Vatan Gazetesinin 24 Eylül 2002 salı tarihli manşet haberinde şu bilgiler yer almış idi: "Zenginler de fakirleşti. Vatandaş yıllardır zenginlerin sızlanmalarına (rol yapıyorlar) diye baktı. Bu kez gerçekten çok kaybettiler. Sonuçta hepimiz kaybettik. Türkiye ekonomisini ayakta tutan zengin iş adamlarının ne kadar kaybettiklerini anlamak için soyut veri olan, şirketlerinin borsa değerlerine bakmak yeterli. Kayıplar milyon değil milyar dolar seviyesinde Beşte bir küçüldüler. Türkiye'nin önde gelen özel sektör şirketlerinin hemen hemen tümü borsada işlem görüyor. Bu şirketlerin 2000 yılı ocak ayındaki toplam değerleri 150 milyar dolardı. Bugün ise ancak 30 milyar dolar ediyor. Domino taşı gibi Sabancı'nın sadece Akbank'ta Koç'un sadece holdingte 6'şar milyar dolar kaybettikleri bu süreçte işsizlik arttı. Alışveriş durdu; Kısaca 70 milyon vatandaşın uğradığı hasar da büyük oldu." Evet geçmişte gazete sayfaları böylesi haberlerle dolu idi. Şimdi sormak istiyorum: Bugünleri özleyen var mı?