Türkiye'de çok partili demokratik rejim başladığından bu yana, muhalefet hiçbir zaman yapıcı olmamıştır. 3 Kasım 2002 seçimi ile tek başına iktidar olan AK Parti iktidarı geçmiş iktidarlara nazaran ekonomi başta olmak üzere bir çok konuda ülkeye faydalı hizmetler yapmıştır. Ama muhalefete göre ülke nerede ise iflas ve çökme noktasındadır. Oysa şu anda muhalefette olanların bazıları iktidar olmuşlar ama ülkeyi batırmışlardır. Geçmiş iktidar dönemlerinde gazete başlıkları ekonominin nerede olduğunu bize yeterince hatırlatmaktadır. İşte bunlardan bir kaçı: 16 Haziran 2002 tarihli Sabah Gazetesinde ATO Başkanı (o tarihte) Sinan Aygün'ün faiz ile ilgili beyanatı aynen şöyledir: "Ödediğimiz 200 milyar dolar ile her biri 30 milyar liradan 9 milyon 600 bin kamyon alınır, her birisi 250 milyon dolardan 800 adet boğaz köprüsü, tanesi 30 milyar liradan 9 milyon 600 bin konut yapılır. Kilometresi 3 milyon dolardan 68 bin kilometre demiryolu, her biri 10 milyon dolardan 20 bin adet hastane, her biri 1 milyar dolardan 200 baraj, tanesi 500 milyon dolardan 400 adet havaalanı, kilometresi 8 milyon dolardan 25 bin kilometre otoyol inşa edilir. Türkiye'nin Hazinesi'nde 2 bin kamyon dolusu 20 bin ton altın bulunurdu. Parayı faiz yerine yatırımda kullanan ülkemizde, evi olmayan kimse kalmaz, ulaşım problemi ortadan kalkar, tam teşekküllü yapılacak 246 hastane ile sağlık sistemi sorun olmaktan çıkar, bir değil 500 tane Ankara- İstanbul otoyolu yapılırdı. Türkiye'nin savunma sistemine 6 bin 700 adet F- 16 savaş uçağı eklenirdi." "Her şey faize! Anasol- M Hükümetinin bütün hedefleri saptı. Yatırım paraları faiz borçlarına aktarıldı. Yılın ilk 4 ayında 19.5 katrilyon borç faizi ödendi. Borç faizleri arttı. Yüzde 5.8 olarak hedeflenen yatırım oranı 1.8'de kaldı." (Yunus Balcı Vakit Gazetesi 27 Mayıs 2002) "Çiftçiler de kaçıyor! Anasol- M hükümetinin yanlış ekonomik uygulamaları ve peşpeşe yaşanan krizlerle ayakta kalmaya çalışan sanayici ve üreticiler ülkeden kaçıyor. Ege Ziraat Odaları Birliği Başkanı Reşit Kurşun, "Bulgaristan ve Romanya gibi ülkelerde üretim yapmayı tercih eden çiftçilerin sayısı artarak devam ediyor" dedi. Ege Çiftçiler Derneği Başkanı Ahmet Hulusi Tanman da; "Maliyet düşüklüğü sebebiyle yurtdışında üretim yapan çiftçilerin hayatlarından mennun olduğunu söyledi." (27 Mayıs 2002 Vakit) Ticaret Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Sadi Uzunoğlu, iktisat bilmeyenler ve yanlış siyasi kararlar yüzünden bir haftada 14 milyar doların uçtuğunu söyledi. (Güneş 25 Haziran 2002) Milli takımımız, Türkiye'yi dünyada futbolun zirvesindeki dört ülke arasına sokarken, iktidar ülkemizi dünyanın en kötü yönetilen dört ülkesinden biri yaptı. (Gözcü 25 Haziran 2002) Bülent Ecevit'in ABD gezisine katılacak olan ASO Başkanı Zafer Çağlayan IMF'nin sağlayacağı ek krediler ile ABD'nin sileceği söylenen 5 milyar dolarlık borcun, Türkiye'nin ekonomik alanda ABD'ye verdiği tavizlerin KDV'sini bile karşılamayacağını söyledi. (Gözcü 14 Ocak 2002) 1936'da 1 okka (1282 gram) 92 ekmek 1 dolar ile alınırken; 2002'de 6 ekmek (herbiri 200 gram) alınıyor. Birleşmiş Milletler Gelişme Raporuna göre Türkiye insani gelişmede 82. sıradadır. (Radikal 13 Temmuz 2001) Siyasi görüşünüz ne olursa olsun seçim sandığına gidiniz.