Geleceğimizin teminatı

A -
A +

Uzmanlara göre en az 450 maddenin imâlinde yer alan "Bor Madeni" Türkiye'nin geleceğinin teminatıdır. Ayrıca uzak değil yakın bir gelecekte petrolün yerini alması muhtemel hatta kesin olduğuna inanılan Bor madeninin, içinde bulunduğumuz krizi fırsat bilerek, ABD'ye aşırı ölçüde düşük fiyatla satılması düşünülmekte ve IMF'ye verilen teminat mektubunda özelleştirilmesi vaad edilen 'Bor'un bu belgede yer alması, Türkiye için talihsizliğin ötesinde cinayet diyenler vardır. (Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün'ün 26 Ocak 2001 tarihli açıklaması) Türkiye'yi idare eden politikacı ve bürokratlar bu konuda son derece duyarsız (istisnalar hariç) olmalarına karşılık, Türk Halkı son derece duyarlıdır. 27 yıllık yazarlık hayatımda 12 bin makalem içinde, hiçbirinde bu derece ilgi görmedim. Milletvekilinden, esnaf ve öğrencisine, işçisinden köylüsüne, üniversite öğrencisinden iş adamlarına kadar birçok kesimden çok sayıda faks, telefon, mektup ve email aldım. Hepsi de adeta yek vücud, yek yürek olup, bizim ve ileriki nesillerimizin teminatı olan bu madenin satılmamasını ve ısrarla bu mevzunun gündemde tutulmasını istiyorlar ve sanki söz birliği etmiş gibi "Türkiye'yi idare edenler bu gerçekleri bilmiyorlar mı?" diyorlar. Dünyada mevcut bor rezervlerinin yüzde 70'i Türkiye'dedir ve bugünkü fiyatlara göre '1 TRİLYON DOLAR'dır. Ancak Türkiye'nin bu değeri ortalama 5-6 veya azami 10 milyar dolara ABD'ye peşkeş çekmesi muhtemeldir. Kaldı ki ABD'nin kendi bor madeni devletin elindedir. Türkiye'deki bor dünyadaki en kaliteli olanıdır. ABD, Çin, Kazakistan ve Güney Amerika'da bulunan bor dünya rezervinin yüzde 30 ve kalite olarak Türkiye'nin altındadır. Bor madeni 1978'de devletleştirilmiş 2840 sayılı kanuna göre ETİ Holding'e verilmiştir. Türkiye dışarıya tonu 140 dolara satarken, yurt içinde sanayiye 250 dolara satmaktadır. ABD'nin Owens Corning Fiberglass Co.nın yan kuruluşu olan (Amerikan Borat Co.) 1986 yılında kendi üretimini durdurdu. Daha ucuz olduğu için Türkiye'den satın almaktadır. Bor madeni IMF'ye "diyet" olarak verilirse sakın şaşırmayın. Türk ekonomisi (IMF-Dünya Bankası-AB ile yapılan Gümrük Birliği) kıskacı altındadır. Türkiye'deki ve dünyadaki bütün ekonomik krizleri gelişmiş ülkeler (G-7) çıkarmaktadır. Varılmak istenen hedef o ülkeyi IMF yoluyla fakirleştirmek ve krize sürükleyip; o ülkenin madenlerini, fabrikalarını, petrolünü, Telekomunu vesair ekonomik değerlerini özelleştirme maskesi altında çok uluslu şirketler tarafından satın alınmasını temin etmektir. Sinan Aygün'e göre borun özelleştirilmesi cinayettir. Körfez ülkelerinin petrolü, Rusya'nın doğalgazı ne ifade ediyorsa, Türkiye'nin de 'Bor'u aynı değerdedir. 'Bor'un yağmalanması önlenmelidir!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.