Yakın bir gelecekte şu anda motorlu araçlarda kullanılan petrolün (benzin, mazot) alternatifi "bor" madeni olacağını bilim adamları ifade etmektedir. Dünyanın 400 yıllık ihtiyacını tek başına karşılayacak 2.5 milyar tonluk bor madeni ülkemizde mevcuttur. CIA ve ABD'nin Ortadoğu Araştırmalar Enstitüsünün hazırladığı "Bor Raporu"na göre dünya bor rezervlerinin yüzde 70'i Türkiye'dedir. Bor bir nevi Türkiye'nin petrolü ve doğalgazıdır. Ve ETİ Bor bürokratik hantallığına rağmen 2000 yılında kâr eden KİT'lerin 6'ncı sırasında yer alarak, 150 milyon dolar kâr sağlamıştır. Verimli bir çalışma ile bunun 1 milyar dolara çıkacağını uzmanlar söylemektedir. ETİ Bor'un rakibi olan U.S.Borax, ABD şirketidir. Kaldı ki Türkiye 'bor'un tonunu iç piyasada 230 dolara satarken; dış ülkelere 141 dolardan ihraç etmektedir. Dünya pazarının yüzde 88 bor ihtiyacını, Türkiye karşılamaktadır. Bor madeninde Türkiye tekel ülkedir. ABD 'bor'a gözünü dikmiştir. ABD'nin eski başkanı ve şimdiki başkanın babası Bush, Türkiye'ye bu maksatla gelmiştir. Ve 'bor'un özelleştirilmesi IMF'ye verilen belgede yer almıştır. TEKEL ve ETİ Bor kâr eden KİT'ler olduğu halde bunların özelleştirilmesi akla, mantığa ve ekonomiye ters işlerdir. 1 trilyon dolarlık servet yakında birkaç milyar azami 5-6 milyar dolara satılırsa sakın şaşırmayın! Bor stratejik bir madde olduğu için "Dış Politika" ile yakından ilgilidir. Bu konuda yazdığım birkaç yazı çeşitli kademelerde oldukça büyük ilgi kaynağı oldu. Maalesef ETİ Holding, IMF (Uluslararası Para Fonu) ile imzalanan stand-by anlaşmasında özelleştirilecek kurumlar arasında yer almaktadır. Bu ise verilecek 12 ya da 15 milyar dolara karşılık istenen bir diyettir. Bazı yazar ve politikacılara göre ise bu gafletin ötesinde büyük bir ihanettir. ETİ Bank 1935'ten bu yana madencilik sektöründe lokomotif görevi yapmıştır. Son 15 yıldır bir yığın kararlarla elinde sadece ETİ BOR ile ETİ Alüminyum kalmıştır. ETİ Alüminyum da en az 300 milyar dolarlık bir rezerve sahiptir. Türkiye'nin bor ve alüminyum gibi iki değerli madeni çok uluslu şirketlere peşkeş çekilmek istenmektedir. Dış borç almak akıllı bir iş değildir. Esas olan üretim ve hizmettir. Borç alan emir alır. Borç alan taviz verir. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) yıllık ticaret ve kalkınma raporunun Türkiye bölümünde, son hazırlanan ekonomik programı sert bir şekilde tenkit etmekte ve kriz bahane edilerek sanayi tesislerinin ve madenlerinin özelleştirme maskesi altında elinizden alınmak isteniyor. Halk bu yükü kaldıramaz. Ekonominiz düzelinceye kadar borç ödemeyi durdurun. Ama bu krizi çıkaran sanayileşmiş ülkelerin tuzağına düşüp tesis ve madenlerinizi satmayınız demektedir. Herhalde devleti idare edenler bu ülkenin menfaatini (UNCTAD)den daha fazla düşünürler? İNŞALLAH Bu konuyla ilgili olarak geçen gün bir faks aldım, sizlere o faksı aynen arz ediyorum; "Muhterem M. Necati Özfatura, Selam, dua, bağlılık... Hasretle kucaklıyorum. Sağlık ve saadetinizin duacısıyım. Dış politika ve bor madenleri ile ilgili her yazınızı zevkle okudum. Şahsım sizin fikirlerinizden yazılarınızdan her zaman faydalandım. Engin düşünceleriniz bize hep yol göstermiştir. Bor madenleri üzerine uzun bir makale yazmak isterim. Ancak değerli sütununuzu şahsi malımız gibi kullanmak endişesi bizi yazmaktan alıkoymaktadır. Özetle şunu söylemek isterim: Bor madenlerinin değeri 900 milyar dolaradır. Bor madenlerinin %70'i ülkemizde bulunmaktadır. Bor önümüzdeki yüzyılın madenidir. Kullanım alanı, uzaya giden araçtan, inşaat, tıp, kimya vs. her alanda kullanılmaktadır. Sayın Özfatura, Türkiye son dönemde ekonomik bir kıskaca alınmıştır. Ülkenin siyasileri, idarecilerinin tek düşüncesi iktisadi buhrandan çıkış yolu olarak ver kurtul politikasıdır. Kıbrıs'ı vermek ile bor madenlerini vermek aynı manayı taşımaktadır. Milletlerin insanların hayatlarında çok kıymetli, verilemeyecek maddi ve manevi değerleri vardır. Bor madenleri verilemeyecek kadar değerli ve stratejik bir madendir. Verilmesi halinde ülkenin telafisi imkansız zararlara gireceği açıktır. Çünkü bor madenlerinin yerine başka bir madde ikame etme imkanı yoktur. Endişelerimiz bu davranışlardan kaynaklanmaktadır. Bu karanlık günlerde sizler hep bize yol göstereceksiniz. Gücümüzü Yüce Hak'tan ve milletimizden almaktayız. Bor madenleri ülkemizin bağımsızlığı kadar önemlidir. Uyanık ve şuurlu olmaya mecburuz. Hassasiyetinize teşekkür eder, saygılar sunarım." Mehmet Yalçınkaya Şanlıurfa Milletvekili