Gençlik tehdit altında

A -
A +

Materyalizmin gençlere evrim teorisi ile etkili olmasına çalışılmaktadır. Hedef, dinî inancı yıkmaktır. Haçlı Seferinden sonra Müslümanların zorla Hıristiyan yapılamıyacağını anlayan papazlar ve fanatik Hıristiyan krallar, savaşın dışında bir yol aradılar. Sonunda bu yolun "kültür emperyalizmi" olduğunu anladılar. Papanın emriyle Avrupa'da "Şark kürsüleri" kuruldu. Bugün "Doğu Dilleri Okulları" olarak bilinen bu eğitim kurumlarında, o tarihten itibaren misyoner ajanlar yetiştirilmeye başlandı. Doğu ve bilhassa Müslüman ülkeleri sömürebilmek için bu okullarda eğitilen misyonerlere, söz konusu ülkelerin dilleri, dinleri, örf ve âdetleri öğretildi. Sonra birer ajan olarak bu ülkelere gönderildiler. Kendilerine verilen misyon, hedef ülke insanlarını ve münhasıran gençleri mümkünse Hıristiyan; bu mümkün olmazsa materyalist yapmaktı. Başta Müslüman ülkeler olmak üzere, bütün hedef ülkeler misyoner ajanlarla içten çökertilmiş ve bunda materyalizm propagandası büyük rol oynamıştır. Bu tahribatı "Dinler Arası Diyalog"un fikir babası olan Louis Massignan şu sözlerle ifade etmektedir: "Onların herşeyini tahrip ettik. Dünya görüşleri, dinleri yıkıldı. Artık hiçbir şeye inanmıyorlar. Derin bir boşluğa düştüler. Anarşi, terör ve Hıristiyan olmak için hazır bir hale geldiler." (Oryantalizm-sömürgeciliğin keşif kolu-Edward Said) Terörün arkasında kim var? Bugün Türk ve İslâm Dünyasında sayısız (yüzbinlerce) ajan faaliyette bulunmaktadır. Bu ajanlar dış ve iç kaynaklıdır. Hiçbir Müslüman ülkenin kalkınmasını tamamlayamamış olması asla tesadüf değildir. Müslüman ülkelerde görülen anarşi, terör, katliam, yolsuzluk, rüşvet, kötü alışkanlıklar, kumar gibi kötülüklerin perde arkasında dış güçlerin, misyonerlerin ve bunların emrindeki bazı dış ve iç medyanın ve menfaat karşılığı satın alınmış kişilerin büyük rolü vardır. Bütün mesele Müslüman ülkeleri birbiriyle savaştırmak, ya da iç karışıklıklarla kalkınmalarının engellenmesi ve sömürü için gereken ortamı hazırlamaktır. Müslüman ülkelerde yapılan materyalizm propagandalarının da hedefi budur. Dinî inancın yıkılmasıyla toplumun anarşi ve teröre hazır hale getirilmesi ve kışkırtıcı ajanların kullanılması ile anarşi ve terör olaylarının gerçekleştirilmesi, hedef ülkenin sömürülebilmesi için yeter sebeptir. Strateji ve taktik Dış güçler, bir taraftan misyoner faaliyetleri ve medya ile öte yandan İslâm ülkelerindeki okulları vasıtasıyla bu ülkelerin çocuklarına kendi kültürü, Hıristiyanlık ve materyalizm aşısını, mevcut siyasi ve sosyo-ekonomik şartlara uygun dozajlarda gerçekleştirirken, insan psikolojisinin zayıf noktalarından istifade ederek ahlâki değerleri hissettirmeden tahrip etmektedirler. Böylece materyalist hale getirilen gençlerin bir kısmı terör örgütlerine, bir kısmı satanistlere (şeytana tapanlara) katılmakta ve cinayet işlemektedirler. Fuhuşlar eşcinsellik, Batı kültürünün bir parçası olmuştur. Batılılar bu durumdan şikayetçi değildir. Ancak Batılılar, fuhuş ve eşcinsellikle Müslüman ülkeleri içten çökerteceklerini çok iyi bilmektedirler. Bunun için de Müslüman ülkelerde İslâm inancının yıkılmasının şart olduğunu dikkate alarak, materyalizm propagandasını planlı ve programlı olarak yaptırmakta, Müslüman çocuklarının imanını yıkmaya çalışmaktadırlar. Evrim teorisi ve Darwin nazariyesi, başta internet olmak üzere, devamlı olarak gündemde tutulmakta, imanlı kalplerden imanı söküp almaktadır. İmandan mahrum edilen toplumu bekleyen gerçek tehlike ise, ancak anarşi, terör ve ateist ya da satanist olmaktır. Aile, devlet ve millet olarak var olmak ve varlığımızı devam ettirebilmek için dini inancımızı, başta materyalizm olmak üzere her türlü yıkıcı unsurlara karşı bütün imkanlarımızla korumak durumundayız. Çocuklarımızı ve kendimizi bu maksatla maddi ve manevi koruma tedbirleriyle muhafaza altına almak, geleceğe güvenle bakabilmemizin başlıca şartıdır. Devlet ve millet olarak varlığımızı devam ettirmemiz ancak bu suretle mümkün olacaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.