Giderek artan tehlike!

A -
A +

1970 ve 1980'li yıllarda küçümsenen ve yetkili makamlarca uzak bir tehlike ve tehdit olarak değerlendirilen başta uyuşturucu olmak üzere kötü alışkanlıklar kapımıza dayanmış ve gençliği tehdit eder vaziyete gelmiştir. Kaldı ki anayasanın 58. maddesi "Devlet gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır" hükmüne rağmen gerekli tedbirler ihmal edildi. Gençlerin "pırıltılı hayat"larının ardında büyük dramlar yaşanmaktadır. Uyuşturucu iptilasında dozun çok azı uyuşturucu krizi ve biraz fazlası ölüm ile neticelenir. Eroin koması ile ölen bir genç kızın günlüğünde şunlar yazıyor: "Ailemle sahura kalktığım günleri özledim... Yine evim yok. Sokaktayım yani! Haftada 1 kez banyo yapmaktayım. Onu da yapabilirsem... Ramazan herkes oruç tutuyor. Herkes ailesi ile oruç açıyor. Yemek yiyor. Bazen televizyonda reklamları izlerken gece sahura kalktığım günleri özlüyorum... İftar saati Beyoğlu'nda gezerken ezanın okunması beni çok etkiledi. Sanki gırtlağım bir yumak oldu... Allahü teâlâya hep inanmışımdır..." Dönüşü olmayan yol!.. Eroini sadece 1 defa kullanmak bu zehire alışmak için yeterlidir. Bu zehir önce ikram edilir. Alışan müşteri olur. Ve daha sonra para temini için erkekler satıcı kızlar fuhuş bataklığına düşer. Uyuşturucu ile fuhuş ikiz kardeş gibidir. Tehlike küçümsenemez. 2 ayda 14 genç yüksek doz ile eroin komasına girerek hayatını kaybetti. Son aylarda uyuşturucu mafyası polisten darbe yiyince bu sefer iç pazara yöneldi. Okul önleri uyuşturucu satıcılarıyla doludur. Seks köleliğinin oltası uyuşturucudur. Fuhuş, porno ve uyuşturucu sektörünün kazancı genç kız ve erkeklerin faciaları ve ölümlerinin üzerine inşa edilmiştir... Sanatçı Nilgün Belgin'e göre: "Ekranlarda ibretle izlediğim konuların başında magazin programları ve sanat camiası geliyor. Şöhret olarak yola çıkan birçok insan, yaptıklarını para ve reklam malzemesi olmak için kullanırken bir şeyi unutuyorlar. Gençliğin bundan nasıl etkilendiğini. Bu çok tehlikeli oyun. 'Televole kültürü' (kültürsüzlüğü) tehlikeli. Lütfen herkes kendine çeki düzen versin!.." Kadını eşya gibi görmek uygun değil. Kaldı ki kadın yalnız ailenin değil cemiyetin ve milletin temel unsurudur. Kadın iffet, ismet, iman, ihlas, sadakat, takva ve edep sahibi olduğunda o topluluk yani millet şahane bir medeniyete ve süper güce sahip olmuştur. Geleceğimiz genç nesillerin ve münhasıran kızların iyi yetişmelerine bağlıdır. Süper güçler kendi dejenere olmuş kültürünü ve değersiz değerlerini bütün dünyaya -her çareye başvurarak ve en başta televizyonu ve sinamayı kullanarak- ihraç etmektedir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.