Gizlenen gerçekler

Hıristiyan Batı'nın tarihi soykırım, katliam, baskı ve zulümlerle doludur. Ve "gen"lerine işleyen bu özellik bugün de çeşitli usullerle devam etmektedir. Bu yazımda sizlere Saint Dominiken Tarikatı Piskoposu Bartolome de las Casas'ın "Hint Adaları Halkının Yok Edilmesi" kitabından bazı bilgiler nakledeceğim. Colomb, Antil Adalarına ayak basınca burasını Hint Adaları zannetti. Ve eserinin girişinde "Asker ile destekli İspanyol misyonerlerinin Hıristiyanlık adına yerli halka yaptığı vahşeti teferruatlı olarak anlatsaydım; dünyayı dehşete düşürecek dev bir kitap yazmış olurdum" dedi. Keşke yazsaydı, çünkü misyonerlerin gerçek yüzü ortaya çıkardı. Casas'ın itirafı: "İspanyol asker ve misyonerler zulüm ve kötülükle insanlarla dolu toprakları yerli halktan kopardılar. Her şeylerini yerle bir ettiler. Böylece kıt'a (Amerika) terk edilmiş halini aldı. 40 yıl boyunca kadın, erkek, çocuk 12 milyondan fazla insan Hıristiyanlık adına, Hıristiyanların iğrenç katliam ve zorbalıkları yüzünden öldü. Bu rakam kesin ve gerçektir. Yerliler çok zayıf, dayanıksız ve savunmasız idiler. Atlarını, kılıçlarını, mızraklarını alan Hıristiyan asker ve misyonerler; Amerikalıların (bu kıt'a halkının) daha önce hiç görmedikleri katliama başladılar. Kan dökme ve katliam köylere giriyor, çocuk, yaşlı, hamile veya lohusa demeden yerlilerin karınlarını deşiyor, parçalara ayırıyorlardı. Çocuklarıyla beraber annelerini ve önlerine çıkan herkesi kılıçtan geçiriyorlardı. Altın ve değerli eşyalarını yağma ediyorlardı. Bütün bu katliamlar Hıristiyanlık adına yapılmakta idi... On iki havariyi kutsamak ve saygılarını ifade etmek için büyük darağacı kuruyorlardı. Ayakları neredeyse yere değecek şekilde 13 kişilik grublar halinde yerlileri bağlıyor, ateşe veriyor, diri diri yakıyorlardı." (Sayfa 55) "Yerlilere Kolomb yeni gemi inşası için 130 mil boyunca 100 kilo ağırlığında çapalar taşıttı. Ve çoğu susuzluk, açlık ve yorgunluktan öldü." (sayfa 92) "İspanyolların yerlileri öldürüp parçalamak için yetiştirilmiş, eğitilmiş son derece vahşi ve yırtıcı köpekleri vardı. İspanyollar bu köpekleri beslemek için hayvan sürüleri gibi yürüyen, zincirlere vurulmuş bir çok yerliyi köpeklere parçalatıp beslerlerdi ve insan eti satılan halka açık kasap dükkanları işletirlerdi. Ağaçları insan kanı ile sularlardı..." (Sayfa 148) Yalnız İspanyollar mı? Sözde uygar Avrupa'nın diğer ülkeleri de katliam ve sömürüde kısa aralıklarla İspanya'yı takip ettiler. 1503'te Portekizliler Brezilya topraklarına çıktılar. 30 yıl sonra 1553'te Fransızlar Kanada kıyılarını işgal ettiler. Aynı yıllarda İngiltere bugünkü ABD topraklarını, Hollandalılar Manhattan Adasına geldiler. 1519 yılında İspanyol Cortes asker ve misyonerlerle Orta Amerika'ya çıkarak katliam yaptı ve kıymetli eşya ve mücevherat gemilerle İspanya'ya gönderildi. 1532'de İspanyol Pizzaro askerleri ve misyonerler Peru'ya çıktı. İnka İmparatorluğunu yaktı ve yağma etti. İmparator ile birlikte yüzbinlerce kişi katledildi...