Hazar Denizi, tabiri caizse enerji küpüdür. Tespit edilebilen rezerv 200 milyar varil petrol ve 600 milyon metreküp doğalgazdır. 1921 yılında Sovyetler Birliği ile İran arasında (Rusya ağırlıklı) bir anlaşma imzalanmış ve Hazar Denizi'nin statüsü tespit edilmişti. 1991'de Sovyetler Birliğinin dağılışından sonra Hazar Denizi kıyısında Rusya Federasyonu, İran, Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan dahil 5 ülke ortaya çıktı. ABD bu pastadan pay almadan duramadı şimdi yavaş yavaş Hazar Denizi ülkelerine yerleşiyor. Irak'tan sonra, İran'ı hedefine aldı. Ama bütün olup bitenleri unutup dost bile olabilir. ABD'nin dışpolitikasında dost ya da düşman ülke yoktur. ABD menfaatlerine hizmet edenler ve karşı çıkanlar vardır. En dost ülkenin bir anda "şer güç" olarak ilânı şaşırtıcı olmaz. Saddam, Ladin ve Molla Ömer geçmişte ABD'nin menfaatlerine hizmet eden kişiler değil miydi? İşte mevzuya bu gözlükle bakabilirseniz, ABD'nin Gürcistan'a çöreklenmesini ve Azerbaycan ile Ermenistan'a yerleşme planları yapmasının sebebini açıkça anlayabilirsiniz. ABD'nin doymak bilmeyen bir petrol ihtirası vardır. Ama bu aşırı tamah, onun sebeb-i felaketi olacaktır. Batı basınında yer alan haberlere göre Beyaz Saray, hakimiyeti altına almak istediği petrol sahalarını 6 gruba ayırmıştır: 1- Cezayir, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Umman, S. Arabistan, Kuveyt, Irak, İran ve Türkiye dahil Ortadoğu'nun tamamı. 2- Hazar Denizi, Orta Asya, Afganistan petrolleri ile Güney Asya ile Hindistan petrol pazarı 3- Nijerya-Nijer petrol deltası ile Batı Afrika Boru Hattı 4- Açe, Borneo Adası (Endonezya'daki karışıklıklar bunun içindir) Burma 5- Çad-Kameron petrolü ve boru hattı 6- Brezilya, Venezuella (Arjantin petrolü IMF vasıtasıyla elinden alınarak özelleştirme maskesi ile ABD ağırlıklı çok uluslu şirketlerin oldu) ABD ve IMF'nin baskısı son derece artmıştır. Kendi öz hazinelerine sahip olmayanların servetleri elinden alınır. Yakında dünyanın en zengin ve kaliteli BOR madenleri ölü eşek fiyatına ABD'ye peşkeş çekilirse şaşırmayın. Hazar Denizindeki petrolün bu denize kıyısı olan ülkeler arasında paylaşma görüşmeleri devam ediyor. İran ile Türkmenistan bu denizin 5 eşit parçaya bölünmesini; Rusya, Azerbaycan ve Kazakistan ise sahil uzunluğu orantısında pay alınmasını savunuyorlar. ABD ikinci görüştedir. Bu görüşe göre Azerbaycan ve Kazakistan az pay alacaktır ama tasarrufları kendilerine ait olacaktır. ABD'nin Kafkasya'ya yerleşmesi ile Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı ve Şahdeniz-Azerbaycan-Türkiye petrol boru hattının 2005'te gerçekleşme ihtimali vardır. ABD'nin Gürcistan'a yerleşmesi, Rusya ile arasını açmıştır. Putin ilk önce çok sert çıkış yapmışsa da sonra yumuşamıştır. Bush'un "El Kaide'nin olduğu her ülkeye yardım edeceğiz" sözünü; bu ülkelere el koyabiliriz gibi anlamak lâzım. Zira El Kaide sanal bir semboldür. CIA bir ülkeye yerleşmek isteyince, emrindeki ajanları o ülkeye yerleştirir ve terör faaliyetleri için düğmeye basar. Sonra da "terörle mücadele" adı altında o ülkeye müdahale edilir. Nereden nereye geldik! ABD Rusya'nın arka bahçesine asker gönderecek. Moskova "bence sakıncası yok" diyecek. Bildiğimiz ve beklediğimiz tek şey Amerikalı ile Rus'un aynı safta buluşabilecekleri ve İslama karşı savaş açabilecekleri idi. Yanılmamışız. Unutmayın, küfür tek millettir.