Güçlü olmanın yolları

A -
A +

Küreselleşme, çok uluslu şirketlerin ülkeleri silahsız işgalidir. Zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olması demektir. Milletlerin imhasıdır. İşte bu itibarla, acımasız, son derece çetin bir savaşın içindeyiz. Güçlü olmaya mahkumuz. İkinci Dünya Savaşı sonunda Almanya ve Japonya aşırı derecede ekonomik ve sosyal bir çöküntü yaşıyordu. Herşeylerini kaybetmişlerdi. Ama iki şeyi asla kaybetmemişlerdi. İktidardakiler ve bürokratlar büyük düşünüyorlardı. Dünyanın süper gücü olma ateşi ile gönülleri yanıyordu. İş adamları ise son derece faal idiler ve neticede şu anda dünyanın 2. ve 3. ekonomik süper gücü oldular. Bizi yönetenlerin süper güç olma hevesleri yok. Kızılelma arzuları da yok. Belki de Amasya elmasını bile düşünemiyorlar. Türk iş adamlarına gelince, Turgut Özal'ın başlattığı hamle ile Alman ve Japon iş adamlarından daha faal ve idealist kişiler ama şimdiki iktidar destek değil köstek oluyor. Çünkü IMF öyle istiyor. Yüzlerce fabrika ile binlerce iş adamı (sanayici) Balkanlar'a göç ediyor. İşsizlik çığ gibi artıyor. Osmanlı büyük düşünürdü Bazıları Osmanlıyı sevmeyebilir. Ama ben Osmanlıya aşığım. İdealist insanlar idi. Kızılelmaları (büyük hayalleri) vardı. Söğüt kasabasının Domaniç yaylasında 444 çadırdan üç kıt'aya hakim oldular. 636 yıl ömrünün 322 yılı dünyanın tek hakimi olarak geçti. Avrupa kralları bile Osmanlının ruhsatı ile tahta oturuyordu. 32 milyon kilometrekare yüzölçümü ve 150 milyon nüfusa ulaştılar. Bu büyük başarının sırrını 10 maddede özetlemek gerekirse: 1-Sultandan dağdaki keçi çobanına kadar herkes yaptığı her işi Rıza-i İlahi için yapıyordu. Böylece sonsuz bir gücün himayesine giriyorlardı. 2- Âlemlere rahmet olarak gönderilen güzeller güzeli, şan ve şerefi çok yüce Sevgili ve Şerefli Peygamber Efendimizi kendi nefsinden ve herşeyden çok seviyor, örnek ve kılavuz kabul ediyordu. 3-Güzel ahlak (İslâm ahlakı ile) ziynetleniyordu. 4-Büyük düşünmek, ideal sahibi idi (Kızılelma) 5- İlme değer veriyordu. Her ev okul idi. 6- Adalet önünde saraydaki sultan ile Sirkeci'deki hamal eşit idi. 7- Çok sağlam (İslâmi) bir aile yapısı vardı. 8-Karşılıklı dayanışma, yardımlaşma ve kanaat duygusuna sahip idiler. 9- Sultana ve devlet büyüklerine itaat duygusu vardı. 10- Kadınları iffet, feragat, fedakârlık timsali idi. Kocasının maddi ve manevi yardımcısı, çocuklarının öğretmeni ve eğitimcisi idi. Onun için dünya hayatı sonsuz olan Cennete hazırlık idi. Osmanlılar mirasçı oldukları medeniyetlerden faydalandılar. Osmanlı toprakları üzerinde yaşayan farklı din, kültür ve milletlere mensup olanları, adalet, barış, dayanışma içinde yönetmeyi başardılar. O tarihlerde aynı kültürü paylaşan Avrupa, birbiriyle savaşıyordu. Savaşsız günleri yok idi. Ne zaman ki yukarıda saydığımız güzel hasletleri kaybettik, o zaman çöküş başladı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.