ABD petrol ya da stratejik önemi haiz bir ülkeyi ele geçirmek isteyince kitle silahı ve nükleer silah imali ya da terör gibi bahaneler ortaya atmaktadır. Mesela Endonezya'nın Bali Adasında 187 kişinin ölümü ve 300 kişinin yaralanması (90'ı ağır) ve yüzlerce kişinin kaybolduğu olay bunlardan biridir. Nitekim suç İslâmi cemaatin üzerine atılmıştır. Ölenler arasında Müslüman ve Hıristiyan vardır ama Yahudi yoktur. 11 Eylül saldırısında da 4 bin Yahudinin 2'si hariç geri kalan 3998 Yahudi o gün işe gitmemişti. ABD-İngiltere-İsrail şer üçgeni İslâm dünyasına Haçlı Seferi açmıştır. Ve İslâm ülkelerinin (Türkiye dahil) yeniden işgali ve hazinelerinin yağması için düğmeye basılmıştır. 180 milyonluk Endonezya ABD'nin Uzakdoğu'daki menfaatine aykırıdır. 1 milyondan az nüfuslu Hıristiyan çoğunluklu Doğu Timor'u Endonezya'dan ayırdılar. Sıra diğerlerine geldi. Endonezya dünyanın en zengin petrol, doğalgaz, altın ve bakır madenlerine sahiptir. Bali Adası dahil Endonezya'da 20 terör saldırısının failleri meçhüldür. Suçlanan Müslümanlardır ama aslında bu terör CIA ve MOSSAD'ın işidir. Bali'de kullanılan C-4 patlayıcı maddesi bu görüşü doğrulamaktadır. Çünkü bu maddeyi büyük istihbarat teşkilatları kullanabilir. ABD, Endonezya ordusu ile işbirliği yapabilir. Demokrasiye son verip, Endonezya'nın hazineleri ABD'ye peşkeş çekilebilir. ABD'nin hedefi Endonezya'yı parçalamak. Müslümanları sindirmek. Avustralya'yı bu bölgede en güçlü hale getirmektir. Irak'a saldırının nedeni Ben potansiyel bir Batı, AB ve ABD düşmanı değilim. Delillere dayanarak bunların İslâmiyete, İslâm ülkelerine, Müslümanlara ve münhasıran Türkiye'ye düşmanlıklarını teşhir eden bir yazarım. Bazı yazılarımı o anda abartılmış gibi görenler, zaman seyrinde yeni hadiselerle bana hak vermektedirler. Hatta helallık isteyenler olmaktadır. Elbette yanılmak kulluk gereğidir. Ben yazılarımda kendi görüşüme çok az yer vermekte ve çok defa belgeleri arz etmekteyim. İşte şimdi de size yeni bir belge sunuyorum: Son beş ABD başkanına ekonomi danışmanlığı yapan William Seidman'ın son sözleri aynen (ilave ve çıkarma yapmadan) şöyledir: "Irak'ta Mac Arthur tarzı (2. Dünya Savaşı sonunda Japonya'da 9 yıl süren ABD idaresi) bir askeri yönetim kuracağız. Ve petrol kaynaklarını ele geçireceğiz. Petrolü ele geçirdikten sonra çok şey değişecek. Kimse bize karşı petrolü silah olarak kullanamayacak. Askeri yönetim S. Arabistan dahil, petrol üreten Arap ülkeleri üzerindeki denetimimizi garanti altına alacak. S. Arabistan ve Irak gibi iki büyük petrol kaynağını ele geçirip bu iki bölgede İslâmcı grupları yok ettikten sonra, Amerika'nın dünya ekonomisini ele geçirmesi için çok önemli bir güç kazanacağız." Ben emperyalistlerden daha güçlüyüm. ABD ya da Batı'nın emperyalizmine karşı elim kalem tutuyor, bana yazı yazma imkanı verildiği müddetçe bu emperyalizmle mücadele edeceğim. Güçlüyüm çünkü ben Allahü teâlânın yardımına; âlemlere rahmet olarak gönderilen güzeller güzeli Sevgili ve Şerefli Peygamber Efendimizin Sallallahü aleyhi ve sellem duasına O'nun vârisleri ve Ehl-i Beytinin tasarrufuna güveniyorum. Ve ABD'nin Ortadoğu'da hezimete uğramış olarak yüzbinlerce ölüsünü arkasında bırakarak gideceği günü görür gibi oluyorum. İNŞALLAH