Hindistan tamtam çalıyor

Pakistan ile Hindistan arasında son günlerde tırmanan gerginlik ve sınırlardaki kısa süreli çatışmalar "Dördüncü Pakistan-Hindistan Savaşı"na doğru hızla gidildiğinin işaretidir. Yeni Delhi'deki Pakistan Büyükelçisi istenmeyen kişi ilân edildi. Hindistan ordusunda üst rütbeli bir yetkili: "Savaş olacaktır ama yaz mevsimi ve muson yağmurları sona erdiğinde Hint ordusunun Pakistan'a bir ders vermesi gerekiyor." demiştir. Hindistan savaş hazırlığı yapmaktadır. Pakistan'ın Londra Büyükelçisi Abdülkadir Cafer savaşın yakın olduğunu söylemiştir. Dışpolitika uzmanlarına göre Eylül 2002 kritik aydır. 4. Pakistan-Hindistan Savaşı olabilir. Savaşı kim hazırlıyor? Bush 11 Eylül senaryosu sonunda ABD'nin dünya hegemonyası için 9. Haçlı Seferini başlatmıştır. Her savaşta varılmak istenen asli ve tali hedefler vardır. ABD'nin bir numaralı hedefi çok zengin petrol rezervlerine sahip olan Hazar bölgesi ve bilhassa Orta Asya'dır. Tabii Orta Asya petrolünü en kısa yoldan ulaştıracak boru hattı güzergahının güvenli olması gerekiyor. Üsame bin Ladin bahane edilerek ve "Kuzey İttifak" taşeron olarak kullanılarak Afganistan işgal edildi. Afganistan'daki 23 yıllık iç savaş da ABD'nin bir planı idi. Bu iç savaş ile Afganistan'ın kahraman halkı ABD tuzağına düştü. Şimdi sıra Pakistan'ın parçalanmasına geldi. Pakistan lideri Müşerref ABD yanlısıdır. Ama Pakistan halkı ABD askerini kendi topraklarında görmek istemiyor. Keşmir'deki gerginlik CIA'nın senaryosudur. ABD ile Hindistan giderek yakınlaşmaktadır. Soğuk savaş devresinde (1945-1990) Rusya'ya karşı Pakistan ABD'nin stratejik müttefiki idi. Pakistan gözden düştü. ABD, Hindistan-Pakistan savaşı ile Pakistan'ı bölme planını adım adım gerçekleştirmektedir. ABD'nin en yakın müttefiki Hindistan'dır. Keşmir'de ABD ve İsrail uzmanları Hint ordusunu eğitmektedir. Hatta İsrailli askerler fiilen çatışmalara katılmaktadır. Afganistan'ın işgali ile Pakistan ABD'nin müttefiki değil, hedefi ve düşmanı olmuştur. ABD'nin en büyük korkusu: Batılılar Müslüman bir ülkenin nükleer güç olmasından çok çekiniyorlar. Müşerref nükleer gücünü ABD denetimine açarak ülkesine ihanet etmiştir. Artık Pakistan nükleer tehdit olmaktan çıkmıştır. Maalesef Müşerref'in gafleti ile ABD her gün keşif uçakları ile Pakistan'ın üçte ikisinin üzerinde uçmaktadır. ABD bir nevi İslâm ülkeleri üzerinde bir belâ olmuştur. Her fitnenin altından siyonizm adına ABD çıkmaktadır. Şimdi ABD Hindistan tehdidiyle Pakistan'a şantaj yapmaktadır. Şantaj tutmazsa Hind-Pakistan savaşı ile parçalama peşindedir.