Hırvatlar 70 yıllık "Güney Slavlar Birliği" (Yugoslavya) macerasından sonra, yeniden Orta Avrupa ülkesi olarak mazisine dönerken, Balkan kimliğini ret etme yoluna girmiştir. Asırlarca katolik Avrupa'nın baskısına maruz kalmıştır. 3 Ekim 2005 tarihinde Türkiye ile birlikte Hırvatistan'ın da Avrupa Birliği üyelik müzakereleri başladı. Türkiye'nin üyeliği muhtemelen yıllarca sürebilir. Hırvatistan'a gelince Almanya ve Avusturya bu ülkenin tam üyeliğini temin edecektir. AB ile Hırvatistan arasında bir ihtilaf vardı. Savaş suçu işleyen emekli general Ante Gotovina 7 Aralık 2005 tarihinde yakalanarak Savaş Suçları Mahkemesine teslim edilince ciddi engel kalmadı. Hırvat Krallığı 9. asırda kuruldu. 1102'deki Macar-Hırvat Anlaşması ile "Hanedanlık Birliğine" girildi. Hanedanlık Alman Habsburg Hanedanlığı idi. 1867 yılında Avusturya- Macaristan yönetimi altına girdi. Birinci Dünya Savaşında Avusturya- Macaristan mağlublar arasında olunca; Hırvatistan 29 Ekim 1918'de bağımsız oldu. Bağımsızlık kısa sürdü. Sırp Karacorceviş Hanedanlığının yönetimi altında Sırp-Hırvat-Sloven Krallığına katıldı. Bazı tarihçilere göre Birinci Dünya Savaşında İngiltere'nin yanında yer almasına karşılık Hırvatistan'ın bir kısmı İtalya'ya verilmesi 26 Haziran 1915 tarihli Londra gizli Anlaşmasıyla kararlaştırılmıştı. Büyük Sırbistan hayali Güney Slavlar Birliği (Yugoslavya)'nin aslında Büyük Sırbistan hayalinin ilk safhası olduğu ortaya çıkınca; "Hırvatistan Kurtuluş Teşkilatı" (Ustaşalar) Hırvatistan'ın bağımsızlığı için gizlice faaliyete başladılar. 9 Ekim 1934'te Marsilya'da Sırp asıllı Kral Aleksandr'a düzenlenen suikastte Ustaşalar da yer almıştı. Belgrad Hırvatlara özerklik tanıdı ve Hırvatistan'a Bosna-Hersek'in bazı topraklarını verdi. İkinci Dünya Savaşında Hırvatlar Almanya'nın yanında yer aldı ve iş birliği yaptı. Ve bağımsız Hırvatistan Cumhuriyeti kuruldu. Almanlar Yugoslavya'yı işgal etti. Tito liderliğinde komünistler Almanlara karşı gerilla savaşı yaptılar. Almanlar yenilince Tito Yugoslavya'nın lideri oldu. Tito Hırvat asıllı idi. Hırvatistan'da komünistler hileli yollarla (1943) iktidara gelince Yugoslavya Federasyonunun 6 cumhuriyetinden biri oldu. Sırplar Ortodoks, Hırvatlar Katoliktir. Sırplar Katolik kiliseyi baskı altında tuttular. 1971 yılında Hırvatistan'ın nüfusunun yüzde 15'i Sırp idi. Hırvatistan başkenti Zagreb'in emniyet güçlerinin yüzde 56.5'i Sırp asıllı idi. Styepan Mesiç, Yugoslavya içinde yeni modeller peşinde iken; Hırvatistan Parlamentosu 25 Haziran 1991 tarihinde bağımsızlık ilan etti. Sırpların çoğunluk olduğu Krajina'da Sırp Cumhuriyeti (devlet içinde devlet) ilan ettiler. Böylece Sırp-Hırvat Savaşı başladı. Almanya Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Gencscher Hırvatistan ve Slovenya'nın bağımsızlığının tanınması için Avrupa Birliğine baskı yaptı. Almanya'nın desteği ile Ocak 1992'de bu iki ülkenin bağımsızlığını Avrupa Birliği tanıdı. Hırvatlar Sırpların Bosna-Hersek'te Müslüman katliamına destek verdi. Her iki ülke savaşırken Miloseviç ve Tucman (Hırvat lideri) 26 Mart 1991'de buluştular ve Bosna Hersek'i aralarında taksim ettiler.