İftiralara cevaplar

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, WikiLeaks sitesinde kendisiyle ilgili iddialarla ilgili bir açıklama yapmıştır. Bu açıklamasında Erdoğan: "Her seferinde ipe sapa gelmez iddialarla yüzü kızaran muhalefet, kendilerine ait cümle kalmadığı için başka bir devletin diplomatları arasındaki dedikodu niteliğindeki yazışmalardan medet umar hale geldi. Neymiş, Başbakan'ın falanca ülkede şu kadar hesabı varmış! Bu iftiralardan medet umacak kadar mı çaresizsiniz?" dedi. Başbakan Erdoğan açıklamasının devamında: "Nereden geldiğine bakmadan, aslını astarını araştırmadan, arkasındaki niyet hakkında en küçük bir endişe taşımadan bu iddialara sarılmak, fırsatçılıktır. Bu tür iftiraları atıp bunları ispatlayamayanlar ne kadar alçaksa, bu iftiraları manşetleriyle, söylemleriyle yayanlar, siyaset malzemesi yapanlar da aynı derecede müfteridir, alçaktır. Atılan iftira üzerinden kalkıp da benden bunun ispatını istemek kadar cehalet olur mu? Ben neyi ispat edeceğim. Olmayan şey ispat edilir mi? Benim İsviçre bankalarında bir kuruş param yok ki bunu ispat edeyim! Şimdi ben ana muhalefetin liderine ve diğerlerine diyorum ki: 'Böyle bir şeyi ispat ettiğiniz anda ben bu makamda durmam, milletvekilliğinde durmam, ama siz o makamlarda duracak mısınız?' Müfteri, iddiasını ispatla mükelleftir. Kim iddiada bulunuyorsa, ispat yükümlülüğü ona aittir. Masum olan masumiyetini ispata çalışmaz. Ana muhalefet lideri çıkmış bunu söylüyor, 'Başbakan iddiaları ispatlasın!' Bunu bilmemek ne kadar büyük bir cehaletse, bunu siyaset malzemesi yapmak o kadar büyük seviyesizliktir. Yapmadığımız şeylerle bize iftira atanlar, bunların altında ezilecekler, bitecekler, yok olacaklar. Hadise sıcaktır. Sabırsızlık içinde, puslu havadan yarar umarak yapılan her değerlendirme yanlıştır, yapanları gelecekte utanç içinde bırakır. Bugün bu iddialara sarılarak manşet atanlar da yarın mahcup olurlar. Şu anda, belediye başkanlığım döneminde 'Erdoğan'ın 1 milyar doları var' diyen, Ergenekon davasında zanlı olarak içeride. Yahu bizim o zaman 4.5 yıllık belediyemiz döneminin bütçelerinin toplamı o kadar tutmadı. Böyle ciddiyetsizlik olmaz. Dedikodu yapmak, asparagas haberler yapmak, fitne çıkarmaya çalışmak diplomasi değildir. Milletim bu basiretsizliği elbette değerlendirecek ve gerekeni de günü gelince yapacaktır. Biz de gerektiği zamanda gerektiği zeminde gerekeni söyler, gerekeni yaparız. Bunu da bize hiç kimsenin hatırlatmasına ihtiyaç duymayız."