İkinci Pearl Harbour

A -
A +

İkiz kulelere yapılan saldırı dünya tarihinin en korkunç terörist eylemidir. İlk gün için 20 bin ölü tahmin edilirken şimdi 35-40 bin kayıptan bahsediliyor. Halbuki Amerikalılar yıllardır unutamadıkları ve hazmedemedikleri Pearl Harbour baskınında bile bu derece büyük zayiat görmediler. Üstelik bu eylem ABD topraklarında vuku bulmuş ve dünyanın jandarması, kendi sahasında tarihinin en ağır tahribatını almıştır. Bu saldırı ile sadece ABD değil bütün dünya ülkeleri şok oldu. Yankıları da herkesi etkileyecektir. Pentagon Amerikan savunmasının, ikiz kuleler ise dünya ticaretinin beyni ve kalbi idi. Uzmanlar maddi kaybın en az 20 milyar dolar olacağını hesap ediyorlar. Ancak burada kaybolan uzmanların bedeli para ile hesaplanamaz. Pearl Harbour'u hatırlarsak... ABD'nin İkinci Dünya Savaşına girmesinin itici gücü olan bu baskın 7 Aralık 1945'te Japonya tarafından gerçekleştirildi. Çekik gözlü savaşçılar 300 savaş uçağı, 6 uçak gemisi, 2 muhrip, 11 destroyer ile Hanolulu'nun kuzeybatısındaki ABD deniz üssünü bastılar. Bu hengamede 2300 ABD askeri öldü, 159 uçak ve çok sayıda gemi tahrip oldu. Yahudi asıllı Başkan (Roosevelt) bu baskının yapılacağını biliyor ve bekliyordu. Ama zerre kadar karşı tedbir almadı. Yine benzer hadiseler yaşanıyor. Bu günlerde çok konuşulan senaryolara göre CIA ve FBI içindeki bazı gruplar (klikler) uzun zamandır saldırmayı düşündükleri İslam ülkelerini "terörizme destek veriyor" gibi ağır bir itham altında bıraktılar. Bu saldırıyı düzenliyenler kimlerle işbirliği yaptılar ve kimleri kullandılar bilmiyoruz ancak eylemi son saniyeye kadar titizlikle sakladılar. Unutulmamalıdır ki el bombası imalatında kullanılan bir pimin bile kimler tarafından alındığını ve kullanıldığını takip eden CIA bu işi atlamış olamaz. Kaldı ki bu saldırı öyle birkaç öfkeli Amerikan aleyhtarının boyunu aşar. Bu organizasyona en az 50 kişi katılmalı ve üzerinde uzun süre çalışıp prova yapmalıdır. CIA ve FBI efsanesi ve Avrupalı istihbarat teşkilatları bunu nasıl gözden kaçırır. Ama bir ülke ve o ülkenin istihbarat teşkilatı (mesela MOSSAD) bunu fevkalade becerebilir. Ancak böylesine lanetle anılacak terör eylemlerinde yapan ayrı, yaptıran ayrıdır. Organizatör gizli kalmayı başarır ama maşalar ele verilir, rezil edilir. Akıl kurcalayan sorular * ABD ekonomik ve siyasi bir darboğaz yaşarken Bush nasıl bir ay boyunca tatil yapabilir ve teröristler o anda Başkan'ın Air Force One'da olduğunu nereden bilebilirler? Hele Başkanın uçağına şifreli mesajla "Sıra sende" diyebilmeyi kim becerebilir? * Bu saldırı ile kim ne kazandı bilemiyoruz ama Müslüman ülkeler lekelenmemiş midir? * Kar topu yumağı gibi büyüyüp serpilen Müslüman kitleler, şüphe ve töhmet altında kalmamış mıdır? * Yeni bir haçlı seferi için çığırtkanlık yapanların arayıp da bulamadıkları zemin bu değil midir? * FBI tarafından katledilen (hatta diri diri yakılan) ABD asıllı tarikat mensupları intikam almış olabilir mi? Nitekim bunlar ülkeyi iyi tanımaktadırlar ve kitle imhası üzerine korkunç sabıkaları vardır. * Nisan 1995'te gerçekleştirilen Oklohama saldırısında da (186 kişi ölmüştü) ilk akla gelen Ortadoğu asıllı göçmenlerdi. Ancak Timoty McVeight'in ortaya çıkışı dünya medyasını şaşırtıp, üzmemiş miydi? * Pentagon'u teröristler değil ancak içindeki ajanlar çökertebilir. Amerikalılar yeryüzünde hiçbir silahın Pentagon'a zarar veremeyeceğine inanıyorlardı. Zira binaya yaklaşan uçaklar belli bir mesafede durdurulur ve otomatik olarak devreye giren füze savunma sistemi ile düşürülür. Acaba o gün sistem niye çalışmadı? * Pentagon'un beynini Pentagon çalışanlarından başka kim bilebilir? Uçak nasıl oldu da tam o noktaya yöneltildi? ABD ve NATO bir İslâm ülkesine saldırmadan evvel oturup bu sorulara cevap aramalıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.