"Avrupa Birliği ve ABD, tarıma her yıl 300 milyar dolar destek verirken, Türkiye IMF'nin dayatmasıyla üreticiye verilen desteğini tamamen kaldırdı. Gerek işçilik giderlerinin gerekse mazot ve gübre fiyatlarının sürekli artması çiftçiyi perişan etti. Üreticiye bir darbe de ithal ürünler vurdu. Çiftçi üretemeyince, ürettiğini satamayınca tarımda kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri olan Türkiye, dışa bağımlı hale geldi. Ürünleri maliyetine bile satılmayan çiftçiler, tarım arazilerini boş bırakıyor. Geçmişte tarım ürünleri satan Türkiye, en temel ürünler olan buğdaydan çaya, pirinçten domatese kadar herşeyi ithal etmeye başladı." ABD'nin çifte standardı ABD IMF ve Dünya Bankası vasıtasıyla devletin ekonomiden elini çekmesini dayatırken; kendi ülkesinde tarım ve sanayiye aşırı ölçüde destek vermektedir. IMF, Türkiye tarımını serbest pazar insafına terk ederken; ABD kabul ettiği kanun ile şu anda yaptığı desteğe ilaveten yüzde 70-80 destek sağladı. Temsilciler Meclisinde 280 kabul 141 red ve Senatoda 64 kabul 35 red oyu ile kabul edilen karar ile; (Tarım sektörü)ne SÜBVANSİYON ilk safhada 45 milyar dolar, 10 yıl içinde 180 milyar dolar ve bazı ekonomistlere göre 6 yıl içinde ABD çiftçilerine 248 milyar dolar sübvansiyon yapılacaktır. ABD çiftçisi zaten destek alıyordu. Son destekle Türkiye başta olmak üzere diğer ülke tarımları (AB hariç) batırılacaktır. IMF bizde sübvansiyonu sıfırladı. ABD tarımına yapılan son destek üzerine, AB, Arjantin, Avustralya, Kanada ve Brezilya Dünya Ticaret Örgütü (WTO)ne şikayete hazırlanıyorlar. Çiftçi köylü mahvoldu ABD gerek silah sanayii ve diğer sanayi, gerekse teknoloji ve hayvancılıkta olduğu gibi tarımda da dünya hegemonyası peşindedir. Onlar tarımlarını korudu. Biz IMF emriyle tarımı çökerttik. ABD çiftçisine cömert davrandı. Biz çiftçiyi perişan ettik. IMF ve Dünya Bankasının yüzde 51 sermayesi ABD'ye aittir. Her ikisi ABD'nin emrinde ve menfaatine çalışırlar. Kaldı ki ABD'de çiftçi sayısı 2 milyondur. Çiftçi başına 125 milyar destek sağlanıyor. ABD'de tarım sektörü nüfusun yüzde (2.8) yüzde 3'ü bile değil. AB'de yüzde 5, Türkiye'de yüzde 45'tir. 2003'te tarıma destek (sıfır) olacaktır. Karnını doyuramayan ülke Kısa bir müddet önce; kendi kendine yeterli 7 ülke içinde yer alan, 1997 yılında ekonomisi en güçlü 20 ülke içinde 16. olan Türkiye; şimdi karnını doyuramayan ve 20 ülke içinde yer almayan ülkedir. Rahmetli Turgut Özal'ın hedefi en güçlü 10 ülke içinde yer almaktı. Yalnız Turgut Özal'ı öldürüldü mü bilemeyiz ama onun yaptığı hamleleri katlettikleri kesin. Gıdada dışa bağımlı olmak, dış politikada güdümlü ülke olmaktır. Hasılı Türkiye kurtulamaz. IMF'den kurtulmadıkça.