Türk milleti asırlarca İslamiyete hizmetle şereflenmiştir. Bütün Müslümanların hamisi ve muhafızlığını yapmıştır. Ancak maalesef şu anda şerefli Türk milletinin genç nesillerini İslamiyetten koparmak için tarihin en korkunç Haçlı Seferi yapılmaktadır. Şu anda en ücra köylere kadar giden 150 bin misyoner başta gençleri, işsizleri ve cahilleri para, vize ve çeşitli menfaatler karşılığı Hıristiyan yapmaktadır. Misyoner faaliyetleri dün de vardı. Bugün de var. Yarın da olacaktır. Bunlarla en kestirme mücadele genç nesillere ana okulundan itibaren İslâmi bilgileri öğretmektir. Kalblerde İslami sevgi, beyinlerde İslami bilgi olmazsa, bu boşluk misyonerlerin faaliyetleri ve internet sitesindeki bir yığın sapık inançlarla doldurulur. Avrupa Birliği (15 ülke) her yıl uyuşturucu ile mücadele için 2.5 milyar dolar harcadığı halde bu tehlike azalmak şöyle dursun çığ gibi artmaktadır. Neden çünkü bataklık kurutulmuyor, sadece sivrisineklerle mücadele ediliyor. Avrupa ülkelerinde aile yapısı yıkılmıştır. 18 yaşına giren kız ya da erkek evden ayrılıyor. Uyuşturucu ve fuhuş mafyasının evlerinde sözde kiracı olarak (bazıları) oturuyor. Çoğu erkek arkadaşı ya da kız arkadaşı tarafından uyuşturucuya alıştırılan gençler fuhuş ya da cinsi sapıklık bataklığı içinde fuhuş ve uyuşturucu sektörünün esiri oluyorlar. Neden misyoner faaliyetleri 31 yıldır yazı yazıyorum. Bu zaman zarfında bazı okuyucularım neden Afganistan, Bosna, Kosova, Ortadoğu, Filistin, Çeçenistan ve Irak üzerinde bu derece yazı yazıyorsun dediler. Ancak gün geldi bu okuyucularım bana hak verdi. Hatta bazıları hakkını helal et seni bunaklıkla suçlamıştık dedi. (Çeçenler dahil) Haftada 2 yazımın en az birini misyoner faaliyetlerine tahsis ediyorum. Çünkü bazılarının henüz göremediği tehlikeyi görüyorum. Samuel Hantington'un "Medeniyetler Çatışması" adlı eserine göre: Hıristiyanlık çizgisi devamlı düşüşte, İslamiyet çizgisi ise devamlı yükseliştedir. Alman Udo Staihbach'a göre İslamın yükselişini önlemek için İslamı çirkin, terörist, ilkel göstermek gerekir. Zaten bazı sözde aydınlarımız bu görevi yapıyorlar. Arnold Toynbee'nin 1940'lı yıllarda yazdığı eserine göre ideolojiler devri sona erecektir. 21. asır dinler asrı olacaktır. Halk bazı ideolojilerden umduğunu değil belalarını bulmuştur. Yine bu İngiliz düşünüre göre Hıristiyanlık devamlı sömürmüştür. İnsanlığa vereceği bir şey yoktur. İslamiyette ise temizlik, ahlak, adalet, yardımlaşma gibi yüzlerce emir ezilenlere caziptir. Kaldı ki köle ile sultan arasında fark yoktur. İslamiyetin bu cazibesini örtmek için Müslümanların her konuda geri kalması temin edilmeli ve Müslümanlar cahil, terörist olarak gözden düşürülmelidir. Ve Arnold Toynbee'nin vasiyeti Hıristiyan ülkelerde olduğu gibi bunların İslam ülkelerindeki temsilcileri ile harfi harfine yerine getirilmektedir. İngiliz casusu Hempher ve 9 arkadaşına İngiliz Müstemleke Bakanlığı tarafından 2 cilt (bin sayfa) verilen kitabın ismi "İslâmı Nasıl Yok Edelim"dir. 15 Ocak 1820 tarihinde Osmanlı Devletine ilk misyonerler girdi ve 1833 yılında bunlara verilen talimat: "Bu mukaddes ve vaad edilmiş Anadolu, silahsız bir şekilde Haçlı Seferi ile Türkleri İslâmiyetten kopararak ve Hıristiyan yapılarak alınacaktır."