İngiliz Lord Davenport'un İngilizce (Hazret-i Muhammed ve Kur'an-ı kerim) isimli kitabının 2. kısım ikinci faslı ve 1. sayfasında "İlme ve irfana Müslümanlardan daha derin saygı gösteren bir millet gelmemiştir" demektedir. 1755 tarihinde vefat eden Lord Davenport eserinde diyor ki: "Avrupa, bugün de Müslümanlara medyundur. Hazret-i Muhammed aleyhisselamın bir sözü (Şan, şeref ve üstünlük mal ile değil, ilim ve irfan ile ölçülür.) İslam Devletleri asırlarca en muktedir ellerde idare edilmiştir. Müslümanların üç kıta üzerine yayılması tarihin en şerefli zaferleri olmuştur... Batı'da Endülüs Müslümanları, ilim, fen tohumlarını saçarken, doğuda Mahmud-i Gaznevi ilim ve irfanı yayıyordu. Memleketi fen adamlarının kaynağı olmuştu. İslam hükümdarı, üretimi artırıyor, kaynaklardan topladığı serveti, iyi yerlerde memleketin ilerlemesinde kullanıyordu. Doğuda huzur, medeniyet böyle ilerlerken Fransa kralı (Yedinci Louis) Vitri şehrini ele geçirince şehri yaktırdı. Bin üç yüz insan da şehirle beraber yandı. O zaman İngiltere'de iç savaşlar ölüm saçıyordu. Toprak ekilememiş, her şey tahrip edilmişti. 14. asırda İngiliz-Fransız muharebeleri o kadar feci o kadar yıkıcı idi ki, tarihte benzeri görülmemiştir. Doğuda, İslam memleketlerinde ise 1351'de Delhi hükümdarı olan 3. Firûz Şah Tuğluk (rahmetullahi teâlâ aleyh) ölüm tarihine kadar nehirler üzerinde 50 sed, 40 cami, 30 okul, 100 han, 100 hastahane, 100 hamam, 150 köprü yaptı. Çok sayıda kanal açtı. Hindistan'da Şah Cihan'ın bütün memleketi huzur ve saadet içinde idi... Mühendis Ali, Murad Han'a, Delhi kanalını yaptırdı. Şehrin her yerine mermer fıskiyeler, şadırvanlar, hamamlar yapıldı. Her evde sular akıyordu. Memleket emniyet ve huzur içinde idi..." İngiliz ilim adamı Lord Davenport kitabına şöyle devam ediyor: "... Kur'an-ı kerim, dini vazifeleri ve günlük işleri, ruhun temizliğini, bedenin sıhhatini, insanların birbirlerine ve cemiyete karşı vazifelerini, haklarını, insanlara cemiyetlere faideli şeyleri, ahlak, ceza bilgilerini düzenlemektedir. Kur'an-ı kerim bir sistemdir. Canlıların, eşyanın her hâli, onun ile düzenlenir. Ahlak üzerinde çok titiz çok kuvvetlidir. Kur'an-ı kerim hep iyilik etmeyi emir ediyor. Sosyal adaleti kuvvetlendiriyor. Medeniyete kuvvetli tesir yapıyor. İnsanlara iyilik, saadet için Allah tarafından gönderilen en kıymetli kitabı, inat ve düşmanlık ederek saldırılarla karalamak kadar haksız ve gülünç, ahmaklık ve kötü bir iş düşünülemez..."