BI, CIA, MOSSAD, MI5, M16 ve diğer istihbarat kuruluşları Irak'ta cirit atmaktadırlar. Birleşmiş Milletlerin Bağdat'taki merkezine yapılan saldırıyı önceden haber almamaları son derece imkansızdır. Kaldı ki bu saldırıyı 5 gün önce Ahmed Chaladi ve Rubar Sandi ihbar ettiler. 23 kişi öldü. ABD'nin bu binayı korumaması bu saldırının bu güçlerce yapıldığını ifade eder. ABD'nin Irak'ı işgalinden bu yana 4 bin genç kız ve kadın kardeşlerimizin, ırzına tecavüz edilmiş ve bazıları fuhuş sektörüne satılmıştır. ABD askerlerinin Müslüman kadınların üstlerini ararken mahrem yerlerine dokunmaları ve bunu görüntüleyen fotoğraflar Iraklı erkekleri isyana sevk etmektedir. Irak'taki kaosun ve kötülüklerin yegane sorumlusu ABD'dir. Irak'ta bulunan askerlerin annelerinin protesto yürüyüşünde şu slogan söylenmiştir: "Bush çocuklarımızı bize canlı olarak geri ver" Bush ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Rice, askerlere ve annelere sabırlı olun mesajını vermektedir. Newsweek dergisinin araştırmasına göre; ABD halkının yüzde 48'i ABD askerlerinin Irak'tan geri çekilmesini istemektedir. ABD basını "Christian Science Monito" gazetesinin 21 Ağustos 2003 tarihli sayısında R.S Zaharna'nın "ABD, Irak'ta vakit kaybetmemeli" başlıklı yazısının bir bölümü şöyledir: "Amerikan askerlerinin ve Iraklı sivillerin can kaybı her geçen gün artıyor. Amerikan askerleri kendilerini giderek daha savunmasız hissederken, Iraklılar da giderek daha korkutucu bir hal alıyor... Askerî işgale dair iki farklı görüş yer alıyor: Washington'daki yetkililerin koalisyon, geçici yönetim dediklerini, Irak halkı Amerikan askeri işgali olarak görüyor... Ancak ABD'nin Almanya ve Japonya'daki işgaliyle Irak'ı işgali arasında benzerlik kurmaya çalışmak, ne kadar rahatlatıcı da olsa, anlamsız olur. İşgalci olmak ayrı, işgal edilmek ayrı. Arap dünyasında yalancı ordular, istila ve fetih anlamını taşıyor. Bu durum özellikle Iraklılar için geçerli... 20. Yüzyıl başlarında İngiltere sömürgesi altında edindikleri acı tecrübeler de Iraklıları etkiliyor... Batılı güçlerin sömürgelerinin acıları, Arapların çoğunun aklından çıkmış değil. Cezayir, Lübnan ve Suriye'den Mısır ve Irak'a varıncaya kadar, yabancı askeri varlıklar, arkalarında ekonomik ve politik büyümeden ziyade, bunun tersini bıraktı. İnsanlar dış hakimiyete ve kukla yöneticilere tabi bırakıldı. Milliyetçiler Batının adamları tarafından susturuldu ya da sürgüne gönderildi. Doğal kaynaklar sömürüldü ve pazarlar, gelişmek yerine bağımlılığa yol açacak şekilde yönlendirildi... Iraklılar işgal yüzünden ABD askerlerine karşı saldırıda bulunur. ABD de saldırılar sebebiyle işgal sürecini uzatır. Açık seçik görülse de bazı gerçekler tekrar edilmeye değer. Ortadoğu Avrupa değil ve 2003 dünyası da 1945 dünyası değil. ABD, Amerika-Irak şiddeti iyice kök salmaya başlamadan; Ya Irak'taki askeri varlığına uluslararası bir kimlik kazandırmalı ya da Irak'ta işgali sona erdirmek için gereken neyse yapılmalı."