Irak'a saldırı; Türkiye'nin felâketi

Kuzey Irak'ta Kürt devleti kurulması "Nil'den-Fırat'a" Büyük İsrail projesinin bir safhasıdır. Türkiye savaşa girse de girmese de ABD, Kürt devletini kurmaya kesin kararlıdır. Çünkü Beyaz Saray, Pentagon ve ABD Kongresi (Temsilciler Meclisi ve Senato) Yahudi lobisinin esareti altındadır. Bush aslında Şaron'un ABD'deki genel valisidir. Kürt devletine mani olmak ve savaş sonrası görüşme masasında yer almak ve masa dışında kalmamak maksadıyla savaşa girmek Türkiye için felâket olur. Kaldı ki Arap dünyası ve komşu Irak ile kıyamete kadar düşmanlık ve kine sebep olur. ABD karar vermişse (Ben bu görüşteyim) Kürt devletinin kuruluşunu Türkiye önleyemez. ABD, Irak'ta başarılı olduğunda masaya çağrılsa da Türkiye'ye söz hakkı verilmez. Nitekim Annan planında Kıbrıslı Türklere söz hakkı tanınmamıştır. Belge önlerine konularak imzala denmiştir. Batı, plan ve antlaşmaları tek yanlı olarak hazırlar. (Tıpkı su, elektrik mukavelesi gibi) Batı'ya güvenmek de hatalıdır. Orgeneral Kenan Evren (eski Cumhurbaşkanı) ABD'li general Rogers'in sözüne dayanarak Yunanistan'ın NATO'ya dönüşünü veto etmedi. Kaybeden Türkiye oldu. Verilen sözler unutuldu. ABD ve AB'nin cevabı ise "Rogers yetkili (siyasi kişi) değildi. Verdiği sözler bizi bağlamaz" şeklindeydi. Türkiye zararlı çıkmaya mahkum Birinci Körfez Savaşından sonra doğrudan zararımız 100 milyar, dolaylı zarar da ilave edilirse 200 milyar dolardır. Önümüzdeki savaşta zararımızın maddi yükü trilyon dolarlar olacaktır. Birinci Körfez Savaşı sonrası zararımızın hiçbiri tazmin edilmedi. Kuveyt ise ihalelerini Yunanistan'a verirken Türkiye'yi dışladı. ABD'nin Irak'a saldırısına Türk halkı ve yönetimi karşıdır. ABD emr-i vakilerle ilkin Türkiye'yi sonra da Irak'ı işgal edecektir. İlk işgal edilen Türkiye olacaktır. ABD (Türk-Arap-İran) denizi ile çevrili Kürt devletini kurmakla Ortadoğu'yu kan gölüne çevirecektir. İç ve dış çatışmalar o derece artacaktır ki, ABD eninde sonunda pılını pırtısını toplayıp bölgeden kaçacaktır. Sovyetler Birliğinin Afganistan hezimeti sonrası dağıldığı gibi; ABD de bu hezimet sonrası üçüncü dünya ülkesi olacaktır. (İNŞALLAH) Bazı tarihi ve hukuki kıstaslar 1-Irak'ın bağımsız devlet oluşuna temel teşkil eden 1932 tarihli "Declaration"un 9. maddesine göre Kürtler gibi Türkmenlere de aynı statü tanınmaktadır. Kürtler bağımsız devlet olursa bu deklarasyona göre Türkmenlere de bağımsız devlet kurma hakları vardır. Ama Batı işine geleni tanır. Kıbrıs'ta olduğu gibi. 1960 Kıbrıs Anayasası, Londra ve Zürih Antlaşmalarını bir nevi reddetti. 2-5 Haziran 1926 Türkiye-İngiltere Antlaşmasında Musul yani Kuzey Irak, İngiltere'ye bırakıldı. Ama şimdiki Irak'a değil. Tarihi hak ve talepler ortaya çıkarılmalıdır. 3- Musul'un, İngiliz mandası altındaki Irak'ta kalmasını teklif eden Araştırma komisyonunun 16 Temmuz 1924 tarihli raporunda "İngiliz mandasının 25 yıl sürmemesi halinde Irak'ın Musul'u (Kuzey Irak'ı) yönetemeyeceği gerekçesiyle Türkiye'ye bırakılmasının daha doğru olacağı" şeklinde madde vardır. Kaldı ki İngilizlerin manda sistemi 7 yıl sonra sona erdi. Peki biz Musul'a acaba niçin sahip olamadık?..