Yalnız Irak değil, İran, Pakistan, Endonezya, Sudan, Mısır ve hatta Türkiye emperyalist güçlerin bölmek istedikleri ülkelerin başında gelenleridir. Birlikten güç doğar, bölünmek ise felakettir. Bangladeş, Pakistan'dan ayrıldı da ne oldu? Daha fakir ve güçsüz hale düşmedi mi? Bir nevi Hindistan'ın uydusu haline geldi. Irak emperyalist güçlerce bölünmek istenen bir numaralı hedeftir. Bu ise Irak'ın mezhep ve etnik kavgası ile olur. Samarra kentini şiiler siyasi bir gaye için asırlardır sahiplendiler. Askeriye türbesini sünniler asla tahrip etmez. Suçluyu herkes kendi görüş ve gayelerine göre değerlendirmektedir. İran'a göre İsrail ve ABD; İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw'a göre El Kaide. Uluslararası Kriz Uzmanı Joost Hilterman'a göre: Şu anda Irak'ta iç savaş yok. Ama iç savaş riski yükseliyor. Herkesin konuştuğu ve korktuğu (mezhep-etnik) iç savaştır. Bu mübarek türbeye yapılan saldırının zamanlaması çok önemlidir. Bu saldırı aylarca hatta belki de bir yıl önce planlandı. Danimarka ve bilahare çok sayıda Batı ülkesinde neşredilen, Sevgili ve Şerefli Peygamber Efendimize (Sallallahü aleyhi ve sellem) hakaret eden karikatürler ile bu saldırı arasında bağlar vardır. Ve aynı güçlerce yapıldığı zannı kuvvetlidir. En ufak bir provokasyon insanları sokağa dökmeye yeterli idi. Ancak bu provokasyon şok tesiri yapmalı, insanların da sinirlerinin gergin olduğu bir zaman içinde olmalıydı. Nitekim karikatür tahriki ile sünni ve şii hepsinin sinirleri gergin idi. Ve polis kıyafetli kişiler saat: 06.05'te Askeriye Türbesindeki koruma görevlilerini tesirsiz hale getirip; 72 bin adet altınla kaplı türbenin kubbesine patlayıcılar yerleştirerek kubbe ve türbeyi imha ettiler. Bu türbe İslam mimarisinin şaheseri olup 1200 yıllık bir cami idi. Türbe ile birlik, barış ve beraberlik umutlarının da yıkılması istendi. Son hadise emperyalist güçlerce iç savaş provası idi. Sünni ve şiilerin güçleri ve tepkileri test edildi. Mesut Barzani'nin "yaşanan hadiselerden önce sünni ve şiiler arasında iç savaş çıkarsa Kürdistan'ın bağımsızlığını ilan ederiz" sözleri dikkat çekicidir. Irak'taki kaos Yugoslavya'nın son günlerini hatırlatıyor. Son çirkin karikatür saldırısı ile tepkide bütünleşen sünni ve şiilerin bölünmesi gerekiyordu. Türbenin bombalanması ile uçurum açıldı, hedefe varıldı. Irak'ta polislerin çoğu şii olup, 1500 polis ölüm mangalarıyla iş birliği yaptığı gerekçesiyle sorgulanıyordu. Irak Uyum Cephesinin (sünni) mecliste 44 üyesi vardır. Ancak hükümet kurma görüşmelerini son hadiselerle askıya aldı. Irak'ta büyük kriz kapıdadır. İç savaş endişesi artıyor. Şii iktidarı Irak'ı İran'a yaklaştırır. Askeriye Camii'ni ve Türbesi'ni harabeye çeviren bombalı saldırı ile Irak'ın kalan kısmı harabeye çevrilmek isteniyor. Saldırganlar cinnet geçiriyor. Saddam zulmü, şu anki işgal durumu, işkence, aşağılanma, esir kampları Irak halkının halen akıllarının başına gelmesini temin etmedi mi? Şii ağırlıklı Irak hükümeti, Irak'ı İran'ın uydusu yapar. Bunu engellemek için "Milli Koalisyon Hükümeti" gerekirdi. Bu ise sünniler ve şiiler arasında iç savaş provası ile temin edilir. Amaç bu hedefe ulaşmaktı.