1957 yılında Irak'ın resmî istatistiklerine göre nüfusu 6 milyon 900 bin idi. O tarihte Türkmen nüfusu 567 bin olarak gösterilmişti. Bugün ise 3.5 milyon Türkmen Irak içinde dağılmış durumdadır. İstatistiklere göre 1970 yılında Kerkük'te 200 bin Türkmen yaşıyordu. 1 Şubat 1987 tarihli İngiliz "İnguing" dergisine göre Irak'ta 1.5 milyon Türkmen, Arap ya da Kürt kimliği içinde sürülmek ve öldürülmek endişesi ile Türk kimliğini gizliyordu. Maalesef 1918'den bu yana Iraklı Türkmenlere hiç ilgi gösterilmedi. 1918-2003 arasında 5 ile 10 yıl aralarla periyodik olarak yapılan Türkmen katliamına kınamanın ötesinde hiçbir aktif faaliyet gösterilmedi. 1980-1988 arası Irak-İran savaşında ölenlerin çoğunluğu Iraklı Türkmenler ile İranlı Türkler (Azeriler) olmuştur. Iraklı Türkmenlerin tarihi 694 yılında Emevi Devletinin Kûfe Valisi Haccac bin Yusuf, Türklerden ordu kurdu. Türklerin ilk yerleşim yeri VASIT (KUT) vilayeti (BEDRE) kasabası idi. Abbasi Devletinde Halife Cafer El- Mansur, Bağdat'ı inşa edince 754-775 Bağdat özel garnizonunda Türk askeri yerleştirdi. Halife Harun Reşid, 786-809 Muhafız Birliğini Türk askerlerinden kurdu. Halife Mutasım, Türk askerlerinin 40 bin kişilik ailelerini SAMARRA şehrine yerleştirdi. 977-983 arasında Irak'a Azeri Türkleri göç etti. 1050 yılında ise Selçuklu Devletinde 1 milyon Türk (o tarihte çok büyük bir nüfus) Bağdat, Musul, Kerkük ve Dakuk'a yerleştirildi. Ayrıca İlhanlılar (Türk), Erbil Atabeyleri, Karakoyunlular, Akkoyunlular devrinde bu bölgelere Türk göçleri oldu. Osmanlı devrinde Yavuz Sultan Selim Han Çaldıran zaferinden sonra bu bölge (1514) Osmanlıya geçti. 1534 yılında Kanuni Sultan Süleyman Han, Bağdat'ı fethetti. Bağdat ve Musul eyaletlerini Osmanlıya bağladı. Sultan Abdülhamid Han, İngilizlerin Yahudi devleti kurma ve bu bölgedeki petrolü ele geçirme planını sezerek; Filistin gibi Bağdat ve Musul eyaletlerini "Araziyi Seniyye" (Sultan Mülkü) yaptı. İttihat Terakki, Sultanı devirince bu bölgenin sultan mülkü fermanını kaldırıp, satışı serbest bıraktı. Ve Yahudiler toprak alarak Yahudi devletinin temelini attılar. Misak-ı Milli sınırları Son Osmanlı Meclisinin kabul ettiği Misak-ı Milli'nin birinci maddesine göre: 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi tarihinde elimizde bulunan toprakları içine alan bölgeler milli sınırlarımız dahilindedir. (Musul-Kerkük ve Hatay) Misak-ı Milli sınırları içinde idi. 7 Ağostos 1919 tarihli Erzurum Kongresinde 6. maddeye göre (Musul-Kerkük-Hatay) milli sınırlarımız içinde kabul edildi. Ancak maalesef Lozan'da İsmet İnönü meseleyi konferans salonlarına taşıyacağı yerde otel odalarında gizli görüşmelerle meşgul oldu. İngiltere bir savaşı göze alacak durumda değildi. Ancak biz Hatay gibi savaşı göze almış olsaydık Musul-Kerkük bugün Türkiye'nin idi. Musul-Kerkük'ü İsmet İnönü'nün başarısız ve bir türlü gerçeğin bilinmediği bir politikası yüzünden kaybettik. Şimdilerde de Türkiye'nin Iraklı Türkmenlere ilgisizliği ile Barzani, Kerkük Kürt kentidir. Bunu münakaşa bile edemeyiz cüretini göstermektedir. İNŞALLAH bundan sonra Iraklı Türkmenlere sahip çıkarız. Not: Feyz Prodüksiyon tarafından hazırlanan "Kızılsultan değil dâhi Sultan 2. Abdülhamid" belgeseli tarihi hakikatleri ortaya koymaktadır. Yönetmenliğini Fikret Yiğit'in yaptığı bu çalışmada Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Doç. Dr. Sefa Saygılı ve Kasım Yağcıoğlu Bey'in ilginç ve orijinal görüşlerini VCD olarak izleyebilirsiniz. Tel: 0212 492 19 95