ABD Senatosunda 45 yıldır görev yapan, West Virginia Senatörü Buyrd, Bush iktidarını tenkit ederek şunları söylemiştir: "Aklın ve diplomasinin yerini kaba kuvvet, tek yanlı davranış ve ceza aldı. Uzun süredir dostumuz ve stratejik müttefikimiz olan Türkiye'nin cezalandırılmasına yönelik sözleri şaşkınlıkla okudum. Hükümetimizin, sırf işlerini anayasaya ve demokratik kurumlara göre yürüttüğü için Türk hükümetini aşağılamaya kalkması hayret vericidir. Kurtarıcı olduğumuzu iddia ediyoruz. Ancak Irak halkını kurtaramadık. Iraklılara daha iyi hayat vaad ettik. Ancak orada su yok. Elektrik bazen var. Gıda sıkıntısı çekiliyor. Yaralılarla dolu hastaneler yağmalama sebebiyle yüzde 20 kapasite ile çalışıyor. Bölgenin tarihi hazineleri ve halkın malları yağmalandı. ABD askerleri sadece petrol kuyularını koruyor. Teröristleri azdırdık. Afganistan'daki işimizi tamamlayamadık. ABD yeniden turuncu alarma geçti. Hiçbir zaman tam anlayamadığımız Ortadoğu bölgesinin istikrarını bozduk. Bizim gibi düşünmeyen eski dostlarımızı cezalandırmaktaki ısrarımız yüzünden de dünyanın çeşitli yerlerindeki müttefiklerimizi kendimizden uzaklaştırdık." Yağma devam ediyor ABD'nin Irak'ı işgali ile başlayan yağma devam etmektedir. Sadece Bağdat'ta her gece en az 100 otomobil ve çeşitli vasıta çalınmaktadır. Gece soyguncularla malını savunanlar arasında silahlı çatışmalar durmak bilmiyor. Gençler arasında alkol, uyuşturucu, fuhuş ve pornografi yayılmaktadır. Okul önlerinde kız kaçırma hadiseleri giderek artmaktadır. Silahlı yakınlarının himayesinde kızlar okula gidip gelebilmektedir. 15 Mayıs 2003 tarihli Washington Post gazetesi, Irak'ta savaşı kazandıklarını ama barışın bir türlü kazanılmadığını itiraf etmektedir. Yahudi asıllı Paul Wolfowitz'in "Irak halkının ABD birliklerini kurtarıcı olarak karşılayacağı" görüşü Washington Post'a göre gerçekleşmemiştir. ABD'nin özel imtiyazlarına sahip Kürtlerle Araplar arasında bir iç savaş tohumları atılmaktadır. Amerikalılar er-geç Irak'tan gidecektir. Şimdi Musul-Kerkük ve çeşitli yerlerde silah zoruyla Arap ve diğer grupların evleri ve işyerleri alınarak Kürtlere verilmektedir. Ancak ABD'ye dayanarak Kürtlerin yaptığı zulmü Arap ve diğer milletlerin unutmaları zordur. ABD her grubun silahlarını topladığı halde; Kürtlerin silahlarını toplamak şöyle dursun, ağır silahlarla takviye etmektedir. Irak'ta demokrasiyi görmek zordur. Demokrasi bir kültür ve hayat tarzıdır. Esasen demokrasi gelirse ABD Irak'ta kalamayacağından böyle bir durumu da istemiyor. Saddam ABD'nin ajanı idi. 1968-1979 arası Devlet Başkan Yardımcısı olmuştur. 1979-2003 arasında Tikriti ailesi ve Baas Parti üyelerine dayanarak 35 yıl Irak'ta zulüm yapmış, ABD isteklerine hizmet etmiştir. Şimdilerde Saddam'ın yerine yeni bir diktatörün peşinde olan ABD, bu diktatörü Kürt asıllılar arasından bulacaktır. Böylece bu kişi Kürtlere dayanarak ABD'nin menfaatlerine hizmet edecektir. İnşallah bu görüştekiler yanılmış olurlar!..