Bu sorunun cevabını en net ifadeyle dile getiren 2004 sonunda ABD'de yapılacak başkanlık seçimlerinde; Demokrat Partinin başkan adaylarından olan Prof. Dr. Lyndon La Rouche açıklamasında: "İran'daki üniversite öğrencilerinin protesto ve ayaklanmalarını ABD çıkardı. Ayaklanma için örtülü operasyon başlattı. Varılmak istenen rejim değişikliği değildir. İran'da istikrarsızlık meydana getirmektir. 3. ve bazılarına göre 4. Dünya Savaşının içindeyiz. Sırada İran var. Bugün İran'da yaşanan hadiseler basit bir üniversite eylemi değildir. Ortadoğu'daki savaşı ancak ABD'nin içinden durdurabiliriz. Şaibeli bir şekilde, şahinlerin karanlık oyunları ile seçilen Bush, ya istifa edecek ya da onu yönlendiren bürokratlar gidecek. Bush ve bürokratları iktidarda kaldıkça savaş bütün Ortadoğu'ya yayılacaktır." demiştir. Neden İran seçildi? ABD'nin Irak'tan sonraki hedefi Suriye beklenirken, İran'ı seçmesinin sebebi gayet basittir. Çünkü İran'ın Kum kentinde bulunan "Şii Merciiyeti"ni ABD Necef'e taşımak istemektedir. Iraklı Şiilerin lideri Saddam zulmünden kaçarak Londra'ya sığındı. Bu kişiye ve ekibine yıllarca Londra'da en konforlu imkanlar temin edildi. Iraklı Şiilerin lideri İngiltere ve ABD'nin adamıdır. Artık ABD ve İngiltere'ye bedel ödeme zamanı gelmiştir. İran'da Şii devrim öncesi Şiilerin en önemli kutsal mekanı ve Şii merciiyeti Necef kabul ediliyordu. ABD kuracağı imparatorluk için dünya Şiilerini Necef vasıtasıyla kontrol altına almak istiyor. Irak'ta en güçlü üç Şii grubu vardır. Ayetullah Ali Sistani (İran yanlısıdır) Sicari grubu (İran yanlısıdır) Hüseyin Sadr ise Londra'da yaşadı ve ABD'nin adamıdır. Şia inancına göre: "Şii Merciiyeti" dini, fıkhi ve içtimai konularda tabi olunan yaşayan imam anlamına geliyor. 5 Ayetullahtan meydana gelen Şii merciiyeti, Saddam rejiminden önce; Şia'nın dini, sosyal ve içtihadi merkezi Necef idi. Humeyni'nin Şah'ı devirmesinden sonra, bu merkez Kum şehrine geçti. İran, ABD için zor lokma ABD'nin İran'a saldırı ve işgal teşebbüsü, çok pahalıya mal olur. Reform isteyen üniversiteli gençleri sokağa dökerek, İran'ı içerden çökertmek ve ABD uşağı bir İranlı Karzai ile Şah devrinde olduğu gibi sömürgesi haline getirmek ABD'nin A planıdır. Ancak İran'ın köklü geçmişi ve milliyetçilik duygularının ağırlığı karşısında bu iş ABD için hiç de kolay görünmüyor. Gerek Şah devrinde ve gerekse Humeyni sonrasında İran ile ilgili sert yazılarım olmuştur. Ama ABD yalnız İran'ın değil Türkiye ve bütün İslâm Dünyasının daha doğrusu İslamiyetin en azılı düşmanıdır. Bu sebebe binaen ABD'nin karşısındayım. Bütün İslâm Dünyası ABD emperyalizmine karşı birleşmelidir.