İşgal orduları mı? Eskidendi o

A -
A +

Cenova'daki G-8 zirvesinde muhtelif ülkelerden gelen 300 bin kişinin küreselleşme karşıtı gösterileri G-7'yi oldukça korkuttu. Bundan sonraki zirveyi kutuplarda mı yaparlar bilemiyoruz. Ama Büyüksahra'ya bile kaçsalar protestoculardan kurtulamazlar. Dünyayı sömüren G-7'lere, çok uluslu şirketlere ve globalleşmeye karşı tepki çığ gibi büyüyor. Kaldı ki Cenova'da gösteri yapanlar fakirler ve ezilenler değildi. Çoğu pahalı üniversitelerde okuyan ya da mezun olan gençlerdi. Bu insanlar küreselleşmeye değil bu maske altında dünya halklarının insafsızca sömürülmesine karşı idiler. Benim malım benim malım senin malın benim malım Tek cümleyle özetlersek; Hıristiyan Batının 21. asırda zamana ve zemine uydurduğu maskeli sömürgeciliğe "küreselleşme" denir. "Liberal küreselleşme" denilen şey "makyajlı emperyalizmden" başka birşey değildir. Bu hengamede en çok ezilen ülkelerin başında Türkiye gelmektedir. Onun için bu konuyu zaman zaman gündeme getireceğim. Zira zengin ülkeler ve çok uluslu şirketler "Benim malım benimdir. Fakir ülkelerin malı da benimdir" demekten çekinmez olmuşlardır. Emperyalistler geri kalmış ve gelişmekte olan ülkeleri dış borç faizi ile bataklığa sürüklerler. Kendi paralarının değerini yükseltip, sömürülen ülkelerin parasını düşürürler. O ülkenin yeraltı ve yerüstü servetlerini, bankalarını, fabrikalarını, şirketlerini yok pahasına satın alırlar. Son 2 yıldır Türkiye'de aynı oyunlar oynanmış, aynı senoryalar icra edilmiştir. Bu sömürünün arkasında dünya sermayesinin altıda birini elinde bulunduran "ABD Federal Rezerv" vardır ki bunların neredeyse tamamı Yahudidir. Dünyanın en zengininin serveti, en fakir 48 ülkeninkine eşittir. Hani küreselleşmeyle çok ülke kurtulacaktı? Daha fazla zenginlik, daha fazla özgürlük sloganı ile yola çıkan uluslararası sermaye, askeri ve siyasi olarak elde edemeyeceği ülkelere, yatırım anlaşmalarının (tahkim) sağladığı, korumacı tedbirlerden yararlanarak girmektedir. Küreselleşme kapitalist emperyalizminin ikinci devrimidir. Başta ABD ve AB olmak üzere 7 ülke Yeni Dünya Düzeni ya da globalleşme (kılıfıyla) giderek zenginleşirken, diğer ülkeler o nisbette fakirleşmektedir. IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Merkezi, Birleşmiş Milletler ve bilhassa Güvenlik Konseyi çok uluslu ahtapotların emici vantuzlarıdır. ...Ve dalgalı kur politikası, sömürücülerin şirin oltasıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.