İşgalciler, yeni bir diktatör arıyorlar!..

Ben araştırmacı yazar olduğumdan yazılarımı belgelere dayandırırım.. İşte bu yüzden sizlere NTV Londra Muhabiri Zafer Arapgirli'nin 9 Nisan 2003 tarihli yazısından bazı bölümler naklediyorum: "Takvimler, 9 Nisan Salı'yı, saatler Bağdat zamanı ile 18.49'u gösterirken, BBC televizyonundan canlı yayında Saddam'ın heykelinin yıkılışını izleyen milyonlarca insan stüdyo konuğunun şu sözlerini de birlikte dinlediler: (Şu anda izlediğimiz şey, yıllar öncesine dayalı bir hatanın düzeltilmesidir...) Bu sözleri sarfeden kişi, eski bir Iraklı diplomat Arap Birliği Temsilcisi Dr. Hasan Atiyyah idi." "Hatayı yapan kuşkusuz Bağdat'ın Firdevs Meydanındaki heykeli Amerikan deniz piyadelerinin yardımı ile yıkan birkaç yüz kişi, hatta evlerinden çıkmamayı tercih eden milyonlarca Iraklı değildi. Çünkü onlar bugün yıktıkları heykeli, zaten kendi rızaları ile dikmemişlerdi. Heykelin sahibini de, kendi rızaları ile ülke yönetimine getirmemişlerdi... Bu denli büyük ve bu denli zengin kaynaklara sahip ülkelerde, diktatörlerin işbaşına gelişinin sadece bu ülkelerin kendi iç dinamikleri ile olabildiğine inanmak için, ilkokul tarih kitaplarını bile okumamış olmak gerekir. Hatta o ilkokul kitaplarını bile okuyanlar, Dr. Hasan Attiyah'ın sözünü ettiği (hata)nın bir değil, birkaç hatadan oluşan bir zincir olduğunu da bilirler." Batı uşağı Arap liderleri "1915'lerde 16'larda cetvelle çizilen sınırların, kapalı kapılar ardından yapılan petrol sözleşmeleri karşılığı (yerleştirilen) Batı yanlısı, İngiliz yanlısı emirlerin, şeyhlerin, diktatörlerin, ardından Amerikan yanlısı diktatörlerin kimlerin sayesinde o sarayları inşa edebildiklerini bilirler. Kimin sayesinde halkını açlığa mahkum ederken, kendi yönetici kliniğinin Londra'larda, New York'la#da, Paris'lerde mücevher, kürk, parfüm, lüks otomobil alışverişi yaptığını, şampanya patlatıp dansöz oynattığını da bilirler... Ama hatanın asıl sahiplerinin bugün televizyon ekranları karşısında kadeh tokuşturduklarını ve Firdevs Meydanındaki heykelin yıkılışı ile (tedavülden kalkanın yerine) yeni diktatör arayışlarında olduklarını cümle alem biliyor" Irak'ın başına yeni uşak aranıyor!.. "Yıllardır Londra'da Washington'da, kollarında pırlanta taşlı Rolexlerle, altlarında Jaguarlarla dolaşan, Gucci elbiseler, pahalı ipek gömleklerle ve pahalı parfümlerle kırmızı halılar üzerinde (devşirilen) taze diktatör adaylarının Bağdat'a kalkan ilk uçakta yerlerinin hazır oldukları da artık sır değil." ...Ne diyelim, Irak'ta dikta rejim yıkıldı. Ama bir ata sözü var, "Gelen, gideni aratır" diye. Hep birlikte göreceğiz.