Son zamanlarda İslamiyetin hızla yayılması inkâr edilemez bir gerçeklik kazandı. Vatikan, bu hızlı yükselişten rahatsız olsa da, insaf sahibi batılı din adamları ve düşünürler bu gerçeği kabul ediyorlar. Alman ilahiyatçı profesör Johannes Laehnemann, İslam dininin insanlığa çok büyük bir kültür zenginliği kazandırdığını artık bütün dünyanın kabul etmek zorunda olduğunu vurguluyor. İslam dininin evrensel anlamda bütün insanlığı kucakladığını söyleyen Laehnemann, "Bir Hristiyan olarak söylüyorum ki, İslamiyet temel dini esasları doğru olan bir din. Çok etkileyici emirleri var. Kabul etmek mecburiyetindeyim ki, Hazreti Muhammed (Sallallahü aleyhi ve sellem) duyurduğu bu yeni din ile dinsiz Arap ülkelerine Allah inancını kazandırdı. Birbirine düşman kabileleri barıştırdı ve birlikte düzen içinde yaşamalarını sağladı" sözleriyle İslam gerçeğini açık biçimde teyit ediyor. Batı İslam'a muhtaç 1986'da Müslüman olan 33 yıllık diplomat Alman yazar ve mütefekkir Murad Houman 1992'de yazdığı "Alternatif İslam" adlı kitabında İslamın mecburen alternatif olacağını ifade ederken, "Batı buna muhtaç ve mecburdur" diyor. Almanya'da verdiği "Yeni Bin Yılda İslam" adlı konferansta, müsteşriklerin Osmanlının yıkılması ile İslamın bir daha ortaya çıkıp yükselemeyeceği kanaat ve ifadelerine atıfta bulunarak onları şu sözleri ile nakzediyor: "Şu anda Batı toplumu, içinde bulunduğu sosyal ve kültürel sorunlardan kurtulmak için alternatif olarak İslamı görüyor. 20. asrın nihayetinde genç ve yetişkinlerin safından İslama büyük akımlar vardır. Çünkü İslam'ın hem toplum bireylerine muamelesinde hem de ilim adamlarına olan muamelesinde sadra şifa olacak devalar vardır. Üstelik bugün dahi önümüzde bulunan metinler ilk asırdan itibaren Kur'an-ı kerim, Hadis-i şerif ve diğer dini kaynakların tıpatıp aynısıdır..." Murad Houman "Üçüncü Bin Yılda İslam" adlı son eserinde şu görüşü savunmaktadır: "İslam Dünyası tam manasıyla İslam'a muhtaç olduğu gibi Batı da İslam'a muhtaçtır. Batı'da bütün dinlerin ve ideolojilerin iflas ettiği bir anda İslam parlamaya başladı. İnanıyorum ki, Batı ülkelerine İslamın gelme vakti yakındır. İslam ilerliyor diğerleri ise geriliyor. İslam, ABD'yi sarmış ve inanılmayacak derecede ve hızda yayılmaktadır..." Hristiyan dünyasının İslam ile buluşmasının kaçınılmaz bir son olduğu fikrini savunan ünlü Rus yazar Tolstoy da kendisine çocuklarının din seçmesi konusunda soru soran Vekilova'ya şu cevabı verir: "... Eğer bir kimsenin karşısına kilise Hristiyanlığı ve İslam dinine girme hakkında bir tercih koyulsa, o zaman her bir akıllı kişi, üç sıfatlı Allah'ın günah çıkarma merasiminin, dini ayinlerin, azizlerin ve onların resimlerine sayısız hesapsız ibadetlerin yerine; hükümleri bir Allah'ın Peygamberi ve kulu olan Hazreti Muhammed'i (Sallallahü aleyhi ve sellem) ve tebliğ ettiği İslam dinini şüphesiz üstün tutar." (Aliyev Halilov sayfa: 54)