İsrail'in su krizi!..

A -
A +

IMF, Dünya Bankası, AB, Gümrük Birliği kıskacı altında, Almanya başta olmak üzere ABD ve diğer gelişmiş ülkelerin planlı ve kasıtlı bir operasyonu ile krize sürüklenen Türkiye'nin, MANAVGAT ÇAYI kira maskesi altında İSRAİL'E SATILMAKTADIR. Türk halkı bu satışa karşıdır. Ama Türk milletinin duyarlı olduğu bu ve buna benzer konulara iktidar duyarsızdır. İsrail'in menfaatlari ön planda tutulmaktadır. Türkiye'nin ırmak ve civarını kiraya vermek, devletin haysiyetine aykırıdır. Ayrıca güvenlik açısından son derece mahzurludur. İki yıl kadar önce İsrail Ankara Büyükelçiliği görevine getirildikten sonra hızla Manavgat ırmağının İsrail'e tahsisi projesi ve tarım alanında İsrail şirketlerinin Güneydoğu'da nüfuzlarının artması yönünde yoğun bir çalışma yürüten Uri-Bar-Ner, Manavgat Irmağı ile ilgili projesi sonuçlandırıldıktan sonra Haziran ayının başında İsrail'e geri dönecek. Geçtiğimiz günlerde sözde Barış Suyu Projesi ile ilgili Türkiye tarafıyla anlaşmak üzere olduklarını açıklayan Bar-Ner, önümüzdeki hafta 17 Mayıs ya da 23-24 Mayıs günlerinde Türkiye'ye bu konu ile ilgili bir İsrail heyetinin; Türkiye'de ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'le görüşeceğini ifade etmiştir. Bu arada Barış Suyu Projesi, Enerji Bakanlığından alınarak Kemal Derviş'in uhdesine verilmiştir. Kemal Derviş'i bugüne kadar desteklemedim. Ama TBMM ve hükümetin saf dışı edilerek her meseleye el atması beni şüpheye sevk ediyor. ABD yeni bir lider hazırlıyor. Derviş çiftçiye para yok, işçiye zam yok diyor. Bütçenin yarısı borç faizine gidiyor. Türkiye krizden çıkıncaya kadar iç ve dış borç faizlerini erteliyorum diyebiliyor mu? Asla diyemez. Dünya Bankası Başkanı James Wolfensohn, Le Monde gazetesine yaptığı açıklamada: "Kemal Derviş'i Türkiye'ye biz gönderdik" demiştir. (27 Nisan 2001 Hürriyet) Hazine 16 Mayıs'ta 1 katrilyon 644 milyar 868 milyon TL ve 23 Mayıs'ta 3 katrilyon 382 milyar 213 milyon TL (toplam 5 katrilyon 27 milyar 73 milyon TL) iç borç faizi ödeyecektir. Ve 5 katrilyon TL yeniden borç alacaktır. Ben maliyeci değilim ama borçlanarak borç ödemek bir gün Manavgat'ı kiraya vermek yolunu açar. İsrail'in su krizi kritik bir noktadadır. Her yıl 30 milyon metreküp ilave suya ihtiyacı vardır. İsrail'in 2001 sonunda su açığı 475 metreküp olacaktır. Ayrıca İsrail "Tarımsal işbirliği" maskesi altında GAP'ı ele geçirmek üzeredir ve yakında GAP'ta İsrail'e ait uydu kentler kurulursa sakın şaşırmayın!.. Manavgat Irmağı ve 2 km çevresinin kira maskesi ile İsrail'e verilmesi ilerde Irak ve Suriye'ye Dicle-Fırat üzerinde kira hakkını gündeme getirecektir. İsrail'in suya ihtiyacı var ama Anadolu'da nice kentler susuzdur. Hatta Maraş'ın çok sayıda mahallesi susuzdur. Adıyaman milletvekili Mahmud Göksu, GAP ve MANAVGAT'ın satışını TBMM 'nin gündemine getirdi. Ama son yıllarda TBMM devre dışıdır. Manavgat suyunun neden sadece İsrail'e satışı düşünülüyor? Neden Ürdün ve diğer Arap ülkelerine satışı düşünülmüyor? Kaldı ki Türkiye aleyhine olan her fitnenin temelinde İsrail (Siyonizm) vardır. Fransa'da sözde Ermeni tasarısını İsrail lobisi kabul ettirdi. Tank ihalesinde Fransa saf dışı kalınca, bu ihalede İsrail rakipsiz kaldı. Manavgat ve GAP İsrail'in "Arz-ı Mev'uda" ilk adımıdır. GAP'tan sorumlu Bakan, Mustafa Yılmaz yaptığı açıklamada, İsrail ile ilgili bazı ihale ve sözleşmelerden haberi olmadığını söylemiştir... Manavgat Irmağının İsrail'e kiraya verilmesi Dışişleri Bakanlığının Sınıraşan Sular Daire Başkanlığı'nın "Ortadoğu'da Su Sorunu" 1994 ve 1996 basımlı yazılı ifadelerle tezat teşkil etmektedir. Türkiye'nin su zengini olmadığı ve ilerde su potansiyelinin giderek azalacağı nüfusun ise artacağı rakamlarla ifade ediliyor. Manavgat'ı neden kiraya veriyoruz? Kalbinde zerre kadar vatan sevgisi olan Manavgat Irmağının kiralanmasına karşı çıkar!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.