İsrail'in zihniyeti

Dünyanın en güçlü ordusu bizdedir. Bizi kimse yenemez. Biz istediğimizi istediğimiz yerde ve şekilde yaparız" kültürü ile yetişen İsrailliler Hamas karşısında başaramadıklarını Lübnan'da deniyorlar. Lübnan'ı enkaz haline getirerek Hristiyanları ve ABD yandaşlarını Hizbullah'a karşı ayaklandırmak istediler. Daha önce Mossad'ın Filistinli ajanları Hariri'yi öldürdüler ve suçu Suriye'ye atarak Suriye ordusunun Lübnan'dan çekilmesini temin ettiler. Lübnan'da iç savaş çıkaramayınca saldırı ve işgale başladılar. İsrail ve yandaşları farkında değil ama rüzgâr onların aleyhine esiyor. Zaman ise Müslümanların lehine işliyor. Son saldırı ile Hamas ve Hizbullah; "Arap Birliği"nin ABD yandaşı olduğunu görerek Türkiye'ye yöneldi. Türkiye'nin arabulucu olmasını istediler. İsrail ve onun destekçileri ise Türkiye'nin devre dışı kalması için yıllardır çalıştı. Filistinlilerin AB, ABD ve Arap Birliği ve hatta İslam Konferansı Teşkilatına güvenleri tamamen yok olmuştur. Avrupa Birliğinin Dışişleri Sözcüsü Emma Udwin'e Avrupalı gazeteciler şu soruyu sordular: "AB, Hizbullah ve Hamas'ı kınıyor. Neden İsrail'i kınamıyor? Neden sadece sükunet çağrısı yapıyor?" Ancak sözcü bu soruya cevap veremedi. İsrail'i kınamaya ne AB ne de ABD hatta BM cesaret edemez!.. Princeton Üniversitesi Öğretim Üyesi Ord. Prof. Dr. Richard Falk'a göre: "Tarihte unutulmaması gereken şey, Birleşmiş Milletlerin iki halk (İsrail-Filistin) için onlarca yıldan bu yana kalıcı adil bir çözüm bulunması konusunda özel bir sorumluluğu bulunduğudur. Bu süreçte Birleşmiş Milletler İsrail'in yanında yer alan jeopolitik güçlere boyun eğerek büyük başarısızlığa uğramıştır." Amerikan Beyrut Üniversitesinde Sosyal Psikoloji Öğretim görevlisi Charles Harb 17 Temmuz 2006 tarihli İngiltere'de çıkan The Guardian gazetesindeki yazısında Hizbullah ve Hamas'ın direnişinin meşru olduğunu; İsrail saldırısının S. Arabistan, Mısır, Ürdün, ABD ve İsrail tarafından gizli bir anlaşma neticesi olduğunu ifade etmektedir. Ve yazara göre ABD Orta Doğu'ya demokrasi getirmekten vazgeçmiştir. Çünkü Filistin, Kuveyt, Lübnan ve Mısır seçimlerinde ABD karşıtı Müslümanların oyları artmıştır. Mısır gazetesi Vefd 16 Temmuz 2006 tarihli sayısında Ahmed Avde imzasıyla şunları yazıyor: "Arap liderler Orta Doğu ve Sudan'da yaşananlar karşısında susuyor. ABD'den korkan liderler sesini yükseltmek isteyen halklarını da bastırıyor... Arap hükümetleri tahtlarını kaybetmemek için halkı kontrol altına alıyor..."