İstanbul Zirvesi

A -
A +

12-13 Şubat 2002 tarihleri arasında İstanbul Çırağan Sarayında; Avrupa Birliği ile İslâm Konferansı Teşkilatı üyeleri arasında "Ortak Forum" yapılmıştır. Bu zirve Doğu ile Batı arasında ilk siyasi toplantı sayılır. Bu toplantıya 57 İslâm ülkesi (İKÖ) ile 15 (AB) ülkesi ve 13 aday ülke, 44 dışişleri bakanı ve 51 bakan katılmıştır. Ülke sayısı 89'dur. 31'i Türk olmak üzere 631 basın mensubu ve 190 yabancı basın kuruluşu ve 85 yabancı yazar, bilim adamı toplantıyı takip etmiştir. Avusturya'dan Yemen'e, İspanya'dan Bengladeş'e, İsveç'ten Mali'ye kadar 3 kıt'adan gelenler adeta Birleşmiş Milletler gibi olmuştur. Bir nevi medeniyetler buluşması yaşanmıştır. İstanbul Zirvesindeki delegeler 1.5 milyar insanı temsil etmişlerdir. Toplantının zamanlaması Bu toplantıdan elle tutulur netice beklemek hata olur. Ama en azından İslâm dünyası ile Hıristiyan dünyasının bir çatı altında diyalog kurmasını temin etmiştir. 11 Eylül 2001 İkiz Kuleler saldırısı ile Batı ve İslâm dünyası karşı karşıya geldi. Samuel Huntington'ın "Medeniyetler Çatışması", George W. Bush'un kullandığı "Crusade" (Haçlı Seferi) tabiri; İtalya Başbakanı Silvio Berliusconi'nin "Batı medeniyeti İslam Medeniyetinden üstündür ve İslâm dünyasının Batılılaştırılarak kontrol altına alınması" sözleri, ABD başta olmak üzere Batı ülkelerinde Müslümanlara yapılan baskılar Batı ile İslâm dünyasını karşı karşıya getirdi. Avrupa ile İslâm dünyası ilk defa aynı masada birleştiler. Yüzlerce (bine yakın) ikili görüşme yapıldı. Bu zirve Batı ile İslâmi değerlerin çatıştığı bir devreye rastlamıştır. Medeniyetler arasında uyum aranmıştır. En azından tarihi bir forumdur. 18-19 Kasım 1999 AGİT Zirvesi 20. asrın son büyük siyasi zirvesi idi. Ve İstanbul'da yapılmıştı. Bu zirve de 21. asrın ilk büyük siyasi toplantısıdır. Dahası bu zirve tamamen siyasidir. Dini değildir. AB'den Almanya, İngiltere ve Fransa; İslâm dünyasından S. Arabistan, Mısır, İran ve Ürdün zirveye katılmakta tereddüt ettiler. Fakat geniş ilgi görünce dışişleri bakanlarıyla katıldılar. S. Arabistan ise dışişleri bakan yardımcısını gönderdi. Türkiye iki dünyaya ait bir ülkedir. KKTC'nin İslâm Konferansı Teşkilatına gözlemci sıfatı ile katılması; bunun yanında Kıbrıslı Rumların Kıbrıs'ı temsil eden bir ülke olarak iştirak etmesi son derece yanlış bir politikadır. Batı'nın tavrı Batı, "sömürgeciliği" kendisi için tartışılmaz bir hak olarak görüyor. Ve Müslümanların şuurlanmasını, mazideki parlak medeniyetine özlemini, kendi kültürüne sahip olmasını tehdit olarak görüyor. 11 Eylül 2001'den sonra İngiltere'de Oxford İslâm Merkezinde konuşma yapan Jack Straw şunları söylemişti: "İslâmiyetin, istişare, insan hakları, adalete, ilme ve ahlaki değerlere son derece saygılı olduğunu kimse inkar edemez. Bu husus su götürmez bir gerçektir. Peki İslâm dünyası neden demokratik ve hoşgörülü rejimler ortaya çıkaramıyor?" Bu sorunun cevabı çok basittir. Müsaade ederseniz ben cevaplayayım; 57 İslâm ülkesinden çok azı hariç lider, bürokrat ve aydın kadroları Batı'nın kültür potasında erimiş, devşirilmiş ve kendi milli ve manevi değerlerinden koparılmıştır. Kısaca Batı'nın temsilcilikleridirler. İslâm dünyasında çok partili, insan haklarına saygılı rejimleri boğan Batı'dır. Çünkü İslâm ülkelerinde halkı temsil eden gerçek kadrolar işbaşında olursa ve çok partili demokratik rejimler kurulursa Batı'nın asırlardır devam eden soygun ve sömürüsü sona erer... Not: Kurban vekaleti vermek isteyenler kendilerine en yakın İhlas Vakfı Öğrenci Yurduna veya Türkiye Gazetesi bürosuna müracaat edebilirler. Tel: 0212 513 99 00 (10 hat), faks 0212 513 68 57. Dileyenler İhlas Vakfı'nın Vakıflar Bankası Nuruosmaniye Şubesindeki 2007042 nolu hesabına Kurban bedelini yatırıp telefonla da vekalet verebilir. Kurban Bedelleri: Küçük boy 100 milyon, Orta boy 125 milyon, Büyük boy 150 milyon olarak tesbit edilmiştir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.