Ekonomik istikrar siyasi istikrara bağlıdır. Ve ekonomi siyasi istikrar ile doğru orantılıdır. Yakın bir zamana kadar Türkiye ekonomik açıdan son derece büyük hamleler ile dünya ülkeleri içinde 15. büyük güç ve Avrupa'nın 5. ekonomik gücü haline gelip; en büyük 10 ülke arasında yer alma hedefi güdüyordu. Ancak AK Parti'nin kapatılma isteği ile ibre tersine dönmeye başlamıştır. Zaten bu ülkeye çağ atlatan Adnan Menderes idam edildi. Turgut Özal muhtemelen zehirlendi. Son gelişmelerden sonra 6 milyar dolar dış sermaye evine döndü. SPK Başkanı Turan Erol'a göre 2008 yılının ilk üç ayında yabancılar borsadan 980 milyon dolar çektiler. Gayri menkul yatırımında son 2 senedir Avrupa'nın en çekici kenti olan İstanbul koltuğunu Moskova'ya kaptırarak ikinci sıraya düştü. 9 Nisan 2008 tarihli bir habere göre 15 günde 329 milyon doları kapatmadan ürken yabancı yatırımcı geri çekti. Yabancı sermaye şu anda "Bekle gör" tavrına girdi. Siyasi türbülans ile yatırımcı (yabancı ve Türk) tedirgin. Herkes kabuğuna çekilmek üzere. Yabancı sermaye yatırım yapmadan önce 40 defa düşünür ve hesap eder. Sermaye yatırımcıları kuşlara benzer en küçük bir tehlike sezerse uçar başka dallara konar. Güçlü şirketler temkinli. Yabancılar devamlı istikrar soruyor. Finans krizi olabilir. İşsizlik yüzde 11'den yüzde 11.3'e yükseldi. Genç nüfusta işsizlik yüzde 20.6'dan yüzde 21'e yükseldi. Bankacılık sektörünün Şubat 2008 kârı 2.3 milyar YTL'dir. 2008 yılının ilk 3 aylık bütçe açığı 4 milyar 374 milyon liradır. Geçen yıl ise 3 milyar 332 milyon lira idi. Geçen yıla nazaran (Ocak-Şubat 2008) yabancı yatırımcı yüzde 80 azaldı. (Hazine Müşteşarlığı verilerine göre) 2007 yılında (Ocak-Şubat) yabancı yatırım 8 milyar 102 milyon dolar idi. 2008'de 1 milyar 592 milyon dolardı. Yabancı sermayeye ihtiyaç vardır. Yatırım ise işsizlere iş imkânı demektir. Her ülkede dolar düşerken yabancı yatırımındaki sert düşüş ile dolar fırladı. Ekonominin dinamosu olan inşaat sektörü 2004 ve 2005'te patlamış idi. 2006'da durakladı. Son siyasi krizle azaldı. Bakkallar pazar günü kapalı iken hipermarketler açıktır. Hipermarketler geleneksel bakkallığımızı yok olma noktasına getirdi. Bakkallar Odası İstanbul Şube Başkanı İsmail Keskin'e göre 1995 yılından bu yana 600 bin olan bakkal sayısı 250 binin altına indi. 350 bini kepenk indirdi. Sıcak para ve dış sermaye isteksiz hale gelmiştir. Döviz çıkışı hızlanmıştır. Büyüme hızı son 6 yılın en düşük seviyesindedir. Bütün bu menfi gelişmelerin tek sebebi ülkenin içine sokulduğu siyasi istikrarsızlıktır. Türkiye ne zaman ekonomik gelişmeye başlasa, önüne taş koyanlar oluyor...