Kâinatın yaratılışı

A -
A +

Allahü teâlâ var idi, hiçbir şey yok idi." (Hadis-i şerif meali) Devamlılık Allahü teâlâ'ya mahsustur. O'nun başlangıcı ve sonu yoktur. Tek hücreli bir hayvandan, uçsuz bucaksız galaksilere kadar her varlığın bir başlangıcı ve bir bitişi vardır. "Biz yerleri ve gökleri yoktan var ettik." (Enbiya Suresi 30. ayet meali) "Kıyametin kopması ancak göz kırpması kadar veya ondan da kısa bir sürede olacaktır." (Nahl Suresi 77. ayet meali) Kâinatın ortaya çıkışını "Big Bang" evren modeli gibi çeşitli teori ve hesaplamalarla izah etmeye çalışmışlardır. Bütün bu tezlerde görülen ortak bir nokta vardır ki, o da bir zamanlar evrenin (kâinatın) olmadığı, sonradan ortaya çıktığıdır. Zaman olarak kâinat günümüzden belli bir süre önce yaratılmıştır. Müspet bilim 20. asra kadar kâinatın değişmediğini sanıyordu. Ancak bu konuda yanılıyordu. Bu fikir 2000 yıl önce yaşamış Aristo'ya dayanıyordu. Özet olarak bu görüşte: "Kâinattaki yıldızların özel bir yapıları vardır. Onlar bir maddeden yapılmıştır. Dünyada mevcut olmayan bir maddeden ve bu madde eskimemekte, yıpranmamaktadır. Dolayısıyla yıldızların varlığı sonsuza kadar devam edecektir!.." Bu felsefe şu inancı beraberinde getiriyordu. Mademki kâinat statiktir, hiç değişmemektedir, o halde değişmeyen bir şeyin başlangıcı ve sonu da olmayacaktır. Böyle varlığın da yaratana ihtiyacı yoktur. İşte (ateizm) ve (materyalizm) adı verilen inanç sistemi böyle doğmuştur. Kâinatın bir noktadan başlamış olması gerçeği ortaya çıkınca materyalist ve ateist felsefe çökmüştür. Zira kâinatı bir güç sahibinin, bir yaratıcının başlattığı anlaşılmıştır. Kâinat çok eski bir geçmişte hiçbir şey yokken (sıfır) noktasından gelen büyük bir patlamayla başlamıştır. Zaman geçtikçe de bu patlamadan çıkan enerji maddeye dönüşmüş, daha sonra yıldızlar ve diğer gök cisimleri ortaya çıkmıştır. İçinde yaşadığımız kâinat bu şekilde yaratılmıştır. Zaman ve mekan mefhumu yaratılışla birlikte başlamıştır. Yani kâinatta madde yoktu. Madde olmayan yerde de zaman yoktur. Dolayısıyla mutlak boşluk adı verilen yokluk ve hiçlik vardı. Kâinat tam anlamıyla yoktan var edilmiştir. İşte bu yoklukta boyutları sıfır, yani yine yok, akılların anlayamayacağı derecede yoğun bir noktanın patlamasıyla yaratılış başlar. İlk saniyede atom parçacıkları, elektronlar, fotonlar, nötronlar ve nötrunolar teşekkül etmiştir. 56 gram demirin içinde 6.012 üzeri 1023=602.000.000.000.000.000.000 tane atom bulunmaktadır. Sadece bilinebilen gök cisimleri (450 milyarx450 milyarx450 milyardır.) Acaba kaç atomdan meydana gelmiştir? Ve bütün bunlar tesadüfen olabilir mi? "Yerde ve gökte O'ndan başka ibadet edilmeğe hakkı olan ve tapılmaya layık olan hiçbir şey ve hiç kimse yoktur. Hakiki mabud ancak Allahü teâlâdır. O vacib-ül vücuddur. Her üstünlük O'ndadır. O'nda hiçbir kusur yoktur. O'nun ismi Allah'tır. (celle celalüh) Abdullah'ın oğlu Muhammed adındaki zât-ı ali, Allahü teâlâ'nın kulu ve resulüdür. Yani Peygamberidir." (Herkese Lazım Olan İman sayfa:15)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.