Karşı mücadele

A -
A +

Son günlerde çığ gibi artan ve aleni yapılan misyoner faaliyetlerine karşı mücadelede ilk adımlar atılmaya başlandı. Diyanet İşleri Başkanlığının İslamiyeti anlatan, misyonerlerin tuzaklarını açıklayan ve Hıristiyan iken İslamiyetle şereflenen Batılı bilim ve din adamlarının İslamiyetle ilgili sözlerini kitap ve broşürler halinde hazırlayacağı haberi sevindiricidir. Misyonerler incil, broşür dağıtımı yanında, gazetelere ilan vermekte, el ilanlarıyla kilise adresleri, Hıristiyanlıkla ilgili filmler için davetiye dağıtmaktadırlar. Bu dağıtılan kitap, broşür, el ilanı, cd'ler ile Türk cumhuriyetlerinde, İslam Dünyasında ve münhasıran misyonerler için hedef ülke olan Türkiye'de korkunç tahribat yapılmaktadır. Doğu Timor örneği misyonerlerin Türk ve İslam ülkelerinde ve bilhassa Türkiye de nihai hedefleridir. Bu hadiseyi hatırlatmakta fayda görüyorum. Bildiğiniz gibi Doğu Timor'un nüfusu 250 bindir. Ve yüzde 70'i Hıristiyandır. Endonezya 250 milyondur. İlk önce misyonerler Doğu Timor'da isyan çıkardılar. Batılı ülkelerden sözde Barış Gücü askerleri geldi. Dış güçlerin baskısı ile referandum yapıldı ve Doğu Timor bağımsız oldu. Böylece en kalabalık Müslüman ülke olan Endonezya'nın göğsüne hançer saplandı. Misyonerlerin hedefi 2020 yılına kadar 10 milyon Türk'ü Hıristiyan yaparak, Doğu Timor örneği gibi Türkiye'yi bölmektir. Ayrıca misyonerler Doğu Anadolu'da Ermenistan, Güneydoğu Anadolu'da Kürdistan, Doğu Karadeniz'de Pontus, Ege ve Marmara'da Bizans propagandası yapmaktadır. Diyalog alt yapı mı? Misyoner teşkilatları kuruldukları andan itibaren hiçbir zaman dini amaçlı müesseseler olarak kalmadı. Misyonerlik faaliyetlerinin doğrudan ya da dolaylı tesirleri her zaman dinin kapsama alanının dışına taştı. Siyasi, sosyo ekonomik ve kültürel bakımdan geldikleri ülkelerin lehine, gittikleri ülkelerin ise aleyhine sonuçlar doğurdu. Son yıllarda hedef ülke Türkiye olmak üzere Avrasya coğrafyasında misyoner ordusu faaliyettedir. Sadece Türkiye'de sayıları 150 bindir. Geçmişte istila ve işgaller askeri ordular ile oluyordu. Şimdi bu görevi misyoner ordusu yapmaktadır. 26 Şubat 2005 tarihinde Aydınlar Ocağı İstanbul'daki toplantısında bu tehlikeyi kıymetli bilim adamlarının konuşmalarıyla gündeme getirmiştir. Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Erkal'ın toplantı için gönderdiği davetiyedeki sözleri: "Misyonerlik zannedildiğinden farklı olarak siyasi hedefler gütmektedir. Anadolu coğrafyası üzerinde Türk kimliğini ve milli devletimizi hedef almıştır. Devam eden şark meselesini ve medeniyetler çatışması tezini haklı çıkaracak bir örnektir. Soğuk harbin ve iki kutuplu dengenin dağılması, tek dünya devletinin hedeflenmesi haçlı saldırılarını ön plana çıkarmıştır. Bundan Türkiye de nasibini almaktadır. Küresel itaati sağlamak, misyonerliğe uygun ortam ve hoşgörü meydana getirmek için (Dinlerarası Diyalog) kullanılmaktadır. Dinlerarası diyalog aslında Hıristiyanlaştırmanın alt yapısını meydana getirmektedir. Ve Vatikan'a taşeronluktur. İman yasasında yapılan değişiklik ve çıkarılan uyum (uydu) yasaları ülkemizde misyonerlik çalışmalarına hız katmıştır..."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.