Kıbrıs'ın önemi

A -
A +

Kendi ticari menfaatlerini ülke menfaatlerinin üstünde gören; strateji ve tarih ilminden yoksun kişiler maalesef Türkiye'de Rum lobisi gibi çalışıyor, en azından Rumlara destek oluyorlar. İlgililer şu gerçeği artık görmelidirler. AB ve lider durumda olan Almanya ve Fransa kesin olarak Türkiye'yi tam üye olarak almamakta ısrarlıdırlar. Türkiye'yi kendi bünyelerine almayacakları için Doğu Akdeniz'de, tabii bir uçak gemisi olan Kıbrıs'ın yüzde 36'sını elinde bulunduran KKTC'nin hukuki ve fiili varlığına karşıdırlar. Gayeleri Türkiye'yi kuşatmaktır. Esasen askeri strateji ilmine göre Edremit Körfezinden Kaş Burnuna kadar Türk sahilleri Yunanistan'ın stratejik işgali altındadır. (fiilen değil) Türkiye'nin açık denizlerle irtibatı ve Türkiye'nin kuşatılmayan yeri ise Kaş Burnu ile İskenderun Körfezi arasıdır. KKTC sona erdiğinde Türkiye, Yunanistan ve AB tarafından kuşatılmış olur. Buna hiçbir hükümet ve Türk ordusu asla müsaade edemez. Kıbrıs Meselesi milli meseledir. KKTC'de yaşayan Türklerden çok 70 milyon Türk'ün ve Türkiye'nin güvenlik meselesidir. Kıbrıs'la ilgili görüşmeler Maalesef bazı politikacı, yazar ve iş adamı Kıbrıs'ın önemini bilmiyorlar. Ya da menfaatleri gereği bilmiyor gözükerek, Yunan ve Rumların lehine lobi yapıyorlar. İngiliz siyaset bilimcisi, iktisatçı ve Türkolog Dr. Andrew Mango bu konuda: "Konuştuğum bazı Türkler Kıbrıs'ın Türkiye için taşıdığı önemin farkında bile değiller. Adeta AB hayalleri ile havada uçuyorlar. "Avrupa ne isterse verin" demeye getiriyorlar. Bunlar Türkiye'de hiçbir iktidarın ve askerin Kıbrıs'ı veremeyeceğini ve bunun Türkiye'ye ihanet olacağını göremiyorlar... Aslında Kıbrıs'ta çözülecek bir şey yoktur. İngiliz imparatorluğu, sömürgesi Kıbrıs adasından çekilmiş, adayı eski sahipleri Türk ve Rum halkına teslim etmişlerdir. Türkler ve Rumlar kendi devletlerini kurmuşlardır. 1974'ten bu yana Kıbrıs'ta barış vardır ve dünyanın en sakin, anarşi ve terörün olmadığı yer Kıbrıs'tır. Ne Filistin, ne Bosna, ne de Kosova'da yaşanan kanlı olaylar 1974'ten sonra Kıbrıs'ta yaşanmadı. Mevcut durumdaki Türkler ve Rumlar, Türkiye ile Yunanistan'daki dengeleri en iyi oluşturabilen statüdedir. Ancak Yunanistan adanın tamamını istiyor. Avrupa Birliği bugün olduğu gibi yarın da içine almayacağı Türkiye'nin ve Türkiye vasıtasıyla ABD'nin bir ayağının; Doğu Akdeniz'de bulunmasını istemiyorlar. İngiltere'nin yanına Fransa ve Almanya'nın da gelmesiyle askeri üslerini kurmak istiyorlar. (uyuşmazlık) ve Denktaş düşmanlığının arkasında yatan gerçek budur. Türkiye mi? Kurtların suyunu bulandıran kuzu misali..." demektedir. AB ve BM yetkililerinin Rumlar lehindeki beyanatları ile 4 Aralık görüşmelerine gölge düşmüştür. Esasen Kıbrıs Meselesinin çözülmesini istemeyen Rauf Denktaş değil, Rumlar, Yunanistan ve münhasıran Avrupa Birliğidir. İstedikleri Türkiye'nin çözülmesidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.