Kıbrıs'ta çifte standart

A -
A +

Maalesef Kıbrıs meselesinde vahim hatalar yapılmaktadır. Rauf Denktaş'ı Rumlar, Yunanistan, AB, ABD ve BM yanında Türkiye'deki bazı medya, politikacı ve enteller uzlaşmaz kişi gibi göstermektedir. Hatta katılıkla suçlamaktadır. Rumları ise çözümden yana gösteriyorlar. Aslında Rauf Denktaş görüşme yoluyla kalıcı bir anlaşma isteyen taraftır. Denktaş: "Kendi ellerimle kurduğum egemen devleti korumak zorundayım" sözlerinde haklıdır. O "Tek çözüm iki tarafın eşitliğinden geçer. Empoze edilen çözümler işlemez" demektedir. Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin iyi niyet girişimi, Kıbrıs'ta gerginliğin azaltılması, adil ve kalıcı bir çözüme yönelik ilerlemeyi teşvik etmelidir. Taraflar bu girişime yapıcı bir şekilde katılmalıdırlar. Ama Kıbrıslı Rum, Yunanistan hatta AB'nin tek hedefi ENOSİS'tir. Uzlaşmayan Klerides'tir Klerides'in görüşü: "1960 anayasasını bırakıp yeni bir anayasa hazırlayalım. Yeni bir devlet kuralım" şeklindedir. Bunun altında gizlenen niyeti ise KKTC'yi fesh edelimdir. Çünkü böylece Kıbrıslı Türkler, Güney Kıbrıs Rum Yönetimine sadece azınlık olarak katılabilecek. 1960 Anayasasında Türklere tanınan "ortak kurucu" statüsü kaybolacak. KKTC'nin elinde bulunan yüzde 34 toprak yüzde 24'e inecek. Ve bu yüzde 24 toprak üzerine 60 bin Rum yerleşecek. Türkiye'den KKTC'ye yerleşenler geri gönderilecek. Türkiye'nin asker bulundurma ve müdahale hakkı sona erecek. Ve neticede geçmişte Girit'te olduğu gibi Kıbrıs da Yunanistan'a ilhak edilecek. Rauf Denktaş'tan, bazı politikacı ve medyanın daha fazla yumuşamasını istemesi, sadece Rumlara meşru hakimiyet sağlar. Farklı görüşler: Yunan asıllı ve Connecticot Üniversitesi Uluslararası Münasebetler Uzmanı Prof. Dr. Chris Vassilopolos: "Kıbrıs meselesinin Türkiye'nin görüşleri doğrultusunda çözülmesi konusunda ABD'nin AB'ye baskı yapması gerekir... Kıbrıs'ta barış olması mümkündür. Ancak bu sadece konfederasyon ve karşılıklı anlaşmalar yoluyla sağlanabilir." Rumlara baskı olmadığı için ve ne olursa olsun AB'ye tam üyelik garantisi verildiği için Kıbrıs meselesinin çözümünü önleyen taraf AB olmaktadır. Kofi Annan'ın KKTC'ye ziyareti Yunanistan ve Kıbrıslı Rumları tedirgin etmiştir. Bu ziyaret KKTC'yi fiilen tanıma anlamına gelir. Yapılan ziyaretin en önemli yanı Kıbrıs Rum Hükümetinin bütün Kıbrıs'ın meşru temsilcisi olmadığı görüşüne destek vermiş olmasıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.