Kim dur diyecek?

Tanzimattan bu yana Hıristiyan Batı emperyalizminin ve sömürgeci siyasetinin en faal vasıtası olan misyonerlerin son günlerdeki çalışmaları Türkiye'nin milli ve toprak bütünlüğünü ciddi ölçüde tehdit eder hale gelmiştir. Misyonerlerin asırlardır değişmeyen taktikleri vardır. Önce kültür emperyalizmi ile ülke halkını milli ve manevi değerlerinden koparırlar ve bununla kalmaz kendi öz değerlerine, tarihine, mazisine, diline, dinine, milli manevi değerlerine düşman ederler. Sonra bu ülkelerin tarım, hayvancılık, sanayi ve her sahada gelişmesini önlerler ve fakirleştirerek Batı'ya muhtaç hale getirirler. Aç ve sefil olan maneviyatı sıfırlanmış ve sadece maddeye bağlı olan kitleleri 100 dolara, burs, iş imkanı, vize ve hatta fuhuş ile kendi dinlerinden koparırlar. Eskiden işgaller silahlı güçlerle oluyordu. Şimdi ise misyoner ordusu ile yapılmaktadır. 31 Aralık 2004 günü Ankara'da Kızılay Meydanında çoğu Güney Koreli, İrlandalı ve mürted olmuş Türkler vasıtasıyla herkese zorla İncil dağıtıldığı televizyon ekranlarına yansıdı. Yılbaşı gecesi Taksim Meydanındaki kalabalığa "Noel Yaşamın Amacı Ne?" isimli kitap bedava dağıtıldı. Bu kitabı okuyan kişinin yazılardan birine inanması o kişiyi İslamdan çıkarır. "Noel Yaşamın Amacı Ne?" kitabının arka kapağında "Tanrı dünyayı ve bizi yaratıp evrenin bir köşesine mi çekildi. Yoksa bizlerle ilgilenmeye devam ediyor mu?" ibaresi vardır. Evren yoktan var edilmiştir. Sonradan yaratılan bir şey yaratana mekan olamaz. Allahü teâlâ mekandan ve zamandan münezzehtir. Allahü teâlânın başlangıcı ve sonu yoktur. Herşey sonradan yaratılmıştır. O ise ezelden ebede hep vardır. Hiçbir şey yok iken O var idi. Bir yaprak bile O'nun izni, iradesi, dilemesi ve yaratması ile düşer. Tehlikeli gidiş İslami bilgilerden mahrum olan bazı kişilerin, yılbaşı günü ve gecesi Fatih'teki kilisede uzun kuyruklar halinde işleri neydi? Bu şuursuzca davranış ve Mevlid Kandili gibi son derece şerefli bir günde kiliseye giderek dilekte bulunmaları İslam inancı ve imanı ile bağdaşamaz. Kaldı ki İstanbul başta, başımızın tacı, gönüllerimizin sultanı ve sevgilisi şan ve şerefi çok yüce Eyüp Sultan (Radıyallahü anh) ve çok sayıda Eshab-ı kiram (rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecmaîn) ve sayısız evliya ve âlimlerin mübarek türbe ve kabirleriyle süslüdür. İnanç boşluğu Gözcü gazetesinin 4-5-2004 tarihli yazı ve fotoğrafları son derece büyük bir inanç boşluğunun ve bilgisizliğinin bir işaretidir. Haber şöyle idi: "Kilise önünde uzun kuyruklar oluştu. Meryem Ana Kilisesi, Mevlid Kandili'nde Müslümanların akınına uğradı. Özellikle dargelirli vatandaşların gelip dilekte bulunması dikkat çekti... Kiliseye gelen yüzlerce dargelirli vatandaş umut kapısı diye, sağlık, iş, araba ve ev için dua etti." Bu yapılanlar yanlışın üzerinde yanlıştır. MİT raporlarına göre son 3 yılda misyonerler 8 milyon İncil dağıtmışlardır. Karadeniz'de Pontus, Güneydoğu'da Yezidilik, Keldanilik ve Hıristiyan Kürtler, Doğu Anadolu'da Ermeniler, Ege ve İstanbul'da Bizans ve Anadolu'nun Hıristiyanlığın eski toprakları olduğu telkin edilmektedir. Hedef Hıristiyanlık değil, Anadolu'nun işgalidir.