Kim getirdi, kim yıktı?

A -
A +

Saddam'ı Irak'ın başına getiren de, bilâhare yıkan da ABD'dir!.. Sizlerin de malumunuz olduğu üzere yazılarım belgelere dayalıdır. 1958 yılında Irak Emiri Şerif Faysal'ı devirip katleden (şehid eden) Sosyalist Baas Devriminde Irak Genelkurmay Başkanı olan ve daha sonra Savunma Bakanlığı yapan General Handan el Hac Abdulgaffar Et-Tekriti'nin Mısır'da neşredilen "Hatırat"ında 17 Temmuz devriminde ABD, 30 Temmuz devriminde İngiltere'nin perde arkasındaki güç olduğu anlatılmaktadır. 18 Kasım 1963'te Baas Partisini devirerek yönetime gelen Abdüsselâm Arif, petrol konusunda Fransız şirketleri ile görüşmelere başlayınca CIA yetkilileri Mısır'da sürgünde bulunan Saddam'ı Beyrut'taki ABD Büyükelçiliğine çağırdılar. Saddam ile CIA yetkilileri gizli protokol imzaladılar. Bu protokolde ABD'nin Ortadoğu'ya yerleşmesi, Irak'ın ABD'nin hedeflerine varması için destek olması, Iraklı Türkmenlerin Arap ya da Kürt kimliği içinde eritilmesi, dershanelerde Besmele-i Şerifin kaldırılması, dinine bağlı bürokratların tasfiyesi, sosyalist bir rejim gibi çok sayıda madde yer alıyordu. CIA ajanları komünist, sosyalist ve Müslümanlara, Arif aleyhinde bir miting yaptırdılar. Saray muhafız komutanı Abdürrezzak Naif'in, CIA ile bağlantısı vardı. Devlet Başkanı Abdüsselam Arif'in odası önünde silah atılarak kansız bir saray darbesi ile Saddam, CIA tarafından Irak Devlet Başkan Yardımcılığına getirildi. 11 yıl içinde kadrosunu yerleştirdi. 1979'da Devlet Başkanı Ahmed Hasan El-Bekir'i devirerek Devlet Başkanı, Devrim Komite Konseyi Başkanı ve Başbakanı ilan etti. Kendisine mareşal rütbesi verdi. 1 yıl sonra ABD'nin emriyle İran'a savaş açtı. Yeni bir Saddam mı aranıyor? Zafer Arapgirli'nin yazısına göre: "Başkan Bush ve Başbakan Blair'in, Belfast'ta sesleri titreye titreye (Iraklılar tarafından, Iraklılar için yönetimi devralacak bir yönetim)den söz ettiklerine bakmayın. Kafalarındaki (ideal) Iraklı yönetici tipini hepimiz biliyoruz. Saddam'ın kopyası. Ancak (Friendly) yani (dost) bir yeni Saddam olacak. Sandıkmış, seçimmiş, özgür iradeymiş, emin olun şu anda kafalarında yoktur. Onların kafalarındaki yeni (Demokratik Irak rejimi)nin Amerikan ve İngiliz şirketlerinin kontratlarına (anlaşmalarına) imza atması yeterli olacak. (demokratik) sayılması için... Bağdat'ın Filistin Otelinde görev yapan medyanın top ateşine tutulması, yeni dönem Irak'ın da ne denli özgür medya ve ne denli özgürlük istediğinin somut bir işareti değil mi?.. Ahmed Çelebi'lerin, Şerif Ali'lerin, Barzani'lerin, Talabani'lerin sözde potansiyel (seçmen tabanı)nın nasıl meydana getirildiğini herkes bilmiyor mu? Basra ve Bağdat'ta günlerdir yaşanmaya başlanan yağma ve talana ses çıkarmayan, büyük kentlerin hastanelerinde sapır sapır ölen binlerce çocuğa yardımın ulaşmasını hâlâ sağlamayan işgalci (koalisyon) bunlara çareyi mi yoksa üç gün sonra yeni diktatörlerin altına imza attığı petrol ve (yeniden inşa) kontratlarını mı düşünüyorlar?.. Birleşmiş Milletleri (devredışı ve alakasız) ilan eden, yasal denetçileri kovalayan, kendi halklarının, dünya kamouyunun iradesini hiçe sayan işgalci güçler, yine kendi imzalarını taşıyan Ortadoğu'nun en büyük tarihi hatalarından Saddam'ın yerine yeni hatalar monte etmenin planlarını çoktan yaptılar. Bu da gelecekte bölgede daha çok heykel yakma sahnelerini izleyeceğimize işarettir. Heykeller dikilirken alacağınız tavır önemlidir. Yıkılırken değil. Hele ki (diken)lerle (yıkan)lar aynı eller ise..."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.