KKTC seçimleri

A -
A +

14 Aralık 2003 tarihinde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde genel seçimler yapılarak iktidar tayin olunacaktır. AB, ABD, Rum ve Yunanistan'dan son derece büyük maddi ve siyasi destek alan muhalefet ileri gelenlerinden bazılarına göre Türkiye işgalci, Denktaş haindir. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş muhalefetin 14 Aralık'ta yapılacak olan genel seçimleri büyük oy farkıyla kazanması halinde, çıkmaza giren barış görüşmelerinde müzakereci olmayacağını açıkladı. "Muhalefetin büyük çoğunlukla kazanması, halkın bana olan güvenini kaybettiği anlamına gelir..." diye konuştu. 20 Temmuz 1974 Barış Harekatının 29. yıldönümünde Bayrak Radyo ve Televizyonunda konuşan Rauf Denktaş: "Önümüze bir AB havucu sallayarak bizi, Türkiye'nin en önemli hakkını ortadan kaldırmak isteyen Rumların peşinden sürüklemek istiyorlar" demiştir. Denktaş'ın ikazı Rauf Denktaş'ın şahsi bazı kusurları (hepimiz gibi) olabilir. Ama bir politikacı olarak "dâhi" olduğu gerçektir. Bugüne kadar Kıbrıs bir Yunan adası haline gelmemişse bunu önleyen 2 şeyden biri Rauf Denktaş diğeri Türk Silahlı Kuvvetleridir. Ama bazı Kıbrıslıların kalplerinde milli ve manevi değerler, bağımsızlık, vatanım ve toprağım gibi kavramları yoktur. Bunlar (AB, ABD-Rum-Yunan) potasında yok edilerek yerine AB kimliği, "Euro putu" yerleştirilmiştir. Rauf Denktaş haklı olarak şu ikazları yapmaktadır: "AB oradadır, kaçmaz ama biz devletimizden vazgeçersek, bu hileye, bu oyuna kanarsak o zaman bir daha geri dönüşü olmayan bir azınlık durumuna girmiş oluruz... Biz imzamızı bu nankörlüğe vermiyoruz. Vatana ihanet addettiğimiz bu yola girmiyoruz." Türkiye açısından ise Kıbrıs, Yunanın ve Rumun olursa açık denizlerle irtibatımız kesilir. Ayrıca 1960 Kıbrıs anayasası, Londra ve Zürih Antlaşmalarına göre Kıbrıs'ın tamamı ya da bütünü Türkiye'nin üye olmadığı bir yere giremez. Ancak AB kendi imzalarını inkar etmektedir. Annan Planı, Kıbrıslı Türklerin soykırım planıdır. Soykırım sadece silah ile yapılmaz. Annan Planı kabul edilirse, Kıbrıslı Türklerin evlerini, arazilerini ve iş yerlerini Rum'a satıp Avrupa ya da Türkiye'ye göç etmesi kaçınılmaz olacaktır. AB, Türkiye'yi asla almaz Elbette bu konuda yanılmayı candan istemekteyim. Yanılmak elbette kulluğun tabii bir vasfıdır. Merkezi Düsseldorf'ta bulunan "Identy Foundation" isimli vakfın yaptığı araştırmaya göre AB Komisyonunun (hükümetinin) 36 direktöründen 33'ünün Türkiye'nin AB üyeliğini istemediği ortaya çıktı. 2004 Mayıs'ında alınacak 10 yeni üye için bile Avrupa'nın entegrasyon gücünü zorlayacağı; Türkiye'nin AB'ye alınmasını, Avrupa Birliğinin kaldıramayacağı görüşünü ifade etmişlerdir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.