KKTC Türkiye'nin hayati meselesidir
Türkiye'nin sadece Kaşburnu ile İskenderun Körfezi arasında açık denizlerle irtibatı vardır. Bunun "kilidi" ise KKTC'dir. KKTC'nin hukuki ve fiili varlığı sona erdiği gün; bu kilit Rumların, Yunanlıların ve AB'nin eline geçer ve Türkiye'nin açık denizlerle irtibatı kesilir. Maalesef AB uğruna yalnız KKTC elden gitmesine değil Türkiye'ye Sevr'in uygulanmasına bile razı olan bazı sözde aydınlar ve AB'nin menfaatini Türkiye'nin hayati menfaatlerinin çok üstünde tutan bazı gafil bürokrat ve siyasiler vardır. Çifte standartlı Avrupa Birliği AB mevcut olan antlaşmaları hayâsızca ihlal ederken Türkiye sessiz kalmaktadır. 16 Ağustos 1960 tarihinde yürürlüğe giren Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası, Londra ve Zürih Antlaşmaları ve bunlara dayalı Garanti Antlaşmasını 1'inci maddesi 2'nci fıkrası; "Kıbrıs Cumhuriyeti herhangi bir devletle hiçbir şekilde kısmen veya bir bütün olarak siyasi ve ekonomik birliğe girmeyeceğini taahhüt eder. Kıbrıs Cumhuriyeti, bununla bağlantılı olarak adanın gerek herhangi bir devletle birleşmesini ve gerekse taksimini doğrudan veya dolaylı olarak gerçekleşmeyi teşvik eden muhtemel her türlü faaliyeti yasaklar" Garanti Antlaşması için 1959 Londra Konferansında mutabakata varılmıştır. 6 Nisan 1960 tarihinde Lefkoşa'da imzalanan Kıbrıs Anayasası, Zürih, Londra Antlaşmaları ve Garanti Antlaşması ile milletlerarası özellik kazanmıştır. "Kıbrıs Anayasası'nın 182'nci maddesi ve III. Ek'i, iki toplumlu düzenlemeleri koruma altına alan Garanti ve İttifak Antlaşmalarının anayasal güç veren her türlü maddeleri değiştirilemez temel maddeler haline getirmiştir." Kıbrıs'ın iki toplumlu yapısı, milletlerarası özel hukuka göre tarafları bağlayarak dokunulmaz kılmıştır. 1960 Anayasası ve antlaşmalar yürürlüktedir 1) BM Güvenlik Konseyi 12 Mart 1975 tarih ve 367 sayılı kararında; Adanın bölünmesi ve başka devletle birleşmesinin Anayasa ve anlaşmalara aykırı olduğunu teyit etmiştir. 2) 26 Kasım 1996'da İngiltere Dışişleri Bakanı Malcolm Rifkin avam kamarasında bölünmüş bir Kıbrıs'ın AB'ye alınmasının Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası ve Antlaşmalara aykırı olduğunu itiraf etmiştir. 3) Yunanistan KKTC'nin kuruluşunun 1960 Anayasasına aykırı olduğunu ve anlaşmaların yürürlükte olduğunu itiraf etmiştir. 4) Birleşmiş Milletler 1983 yılında 541 sayılı kararı ile KKTC'nin bağımsızlığının Garanti Antlaşmasına aykırı olduğunu, 5) BM Güvenlik Konseyi 26 Ağustos 1992 tarihli 779 sayılı kararında 1960 Garanti ve ittifak antlaşmalarının yürürlükte kalmaya devam edeceği... Netice; Kıbrıs Rumlar tarafından işgal edilmiştir. KKTC dışlanarak AB'ye üye olamaz.