Kofi Annan'ın plânına tepkiler

A -
A +

İngiltere'nin hazırladığı ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Kıbrıs meselesiyle ilgili sunduğu plan; Türk ve Rum kesiminde tartışmalara yol açmıştır. Rum Ulusal Konseyinin büyük çoğunluğu planın görüşülmesini kabul ederken; Güney Kıbrıs'ta faaliyet gösteren CYMAR adlı araştırma şirketinin yaptığı anketin sonuçları Rum yetkililerde soğuk duş etkisi yaptı. Ankete katılanların yüzde 50'si plana hayır derken ancak yüzde 25'i evet demiştir. Planda Rumların en çok itiraz ettikleri 3 husus şunlardır: 1-Türk tarafına siyasi eşitlik verilmesi 2-Rauf Denktaş'a eşbaşkanlık tanınması 3-Girne'nin Türk bölgesine bırakılması. KKTC'de Rauf Denktaş'a destek veren, iktidardaki Demokrat Parti ise; Annan'ın planındaki şu maddelere itiraz etmektedir: 1-Toprak tavizi 2-Egemenlik, siyasi eşitlik ve Türkiye'nin garantisinin sınırlandırılmış olması 3-En az 80 bin hatta 100 bin Rum'un Türk bölgesine geri dönüşü ve mülklerine sahip olmasının kabul edilemez olduğunu açıklamıştır. KKTC'de muhalefette olan Yurtsever Birlik Hareketi ise planı fırsat kabul ederek, bu fırsatın kaçırılmamasını istemektedir. ABD ve AB'nin baskısı AB, Türkiye'ye tarih vermek için Kıbrıs planının kabulünü istemektedir. Aslında AB ve ABD'nin istediği KKTC'nin fiili ve hukuki varlığını sona erdirerek; postmodern ENOSİS'in yolunu açmaktır. ABD'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Tom Weston ve 3 kongre üyesi "Planı ayrıntılı inceleyin ve bir çözüm bulun" mesajı vermiştir. Bir yetkili "Kıbrıs ve AGSP konusunda bazı tavizler verilebilir. Bunda art niyet aramayın. Biz her taşın altını kaldırıp bakmak zorundayız. Müzakere tarihi almak için bazı konularda taviz vermek normal" (20 Kasım Cumhuriyet sayfa 10) Bu talihsiz bir beyanattır. Kıbrıs'ta taviz versek bile belki tarih verilebilir ama AB'ye tam üye olarak asla almazlar. Her taviz başka bir tavizin tohumudur. Türk milletinin büyük umutlar bağladığı AKP iktidarı Tanzimattan bu yana devam eden ve devamlı Batı'ya taviz veren bu politikaya son vererek, şerefli milletimizi eziklikten kurtarmalıdır. Kaldı ki Kıbrıs meselesi Kıbrıslı Türklerden çok, 70 milyon Türkiye'nin güvenlik meselesidir. Annan'ın planı kabul edilirse, Türkiye'nin açık denizlerle irtibatı kesilir ve Türkiye Yunanistan'ın kuşatması altına girer. Emekli bir harekat subayı olarak şunu söyleyebilirim ki: Zaten Türkiye, Edremit Körfezi'nden, Kaşburnu'na kadar Yunanistan'ın stratejik işgali altındadır. (İnönü'nün gafletiyle) Ancak bu planın kabulü ile Kaşburnu-İskenderun Körfezi arasında açık denizlerle irtibat sağlayan kapı da kapanır. Türkiye'nin Cumhuriyet devrindeki en bilgili dış politika uzmanı S. Kâmran İnan'dır. Kendisinden istifade edilmelidir. AKP iktidarının her konuda başarısı için yazılarımla destek olacağım. Ama hatalı yönlerini de açıkça yazacağım. Bu millet "taviz" kelimesini duymak istemiyor. İkinci Viyana kuşatmasından bu yana devamlı geriliyoruz. 160 bin nüfuslu ve uçsuz bucaksız narenciye bahçeleriyle dolu, KKTC'nin ihracatının üçte ikisini gerçekleştiren Güzelyurt'un Rumlara devri, Kıbrıslı Türklerin sosyal ve ekonomik çöküntüsü demektir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.