Küreselleşme sona eriyor

A -
A +

Sömürgeciliğin zamanımızdaki ismi olan "Küreselleşme" ABD'nin saldırgan politikası ile sona ermektedir. Davos Zirvesi, küreselleşmenin beyni ve kalbi idi. Küreselleşme, fakir ve gelişmekte olan ülkelere (demokrasi- eşitlik- serbest piyasa) olarak yıllarca yutturuldu. Bush'un saldırgan politikası küreselleşme gibi, Davos'un da yıldızı söndü. "Polanyl"in "Büyük Dönüşüm" kitabına göre: "Serbest piyasa dünyayı büyük bir felaketin ve savaşın eşiğine getirdi." 1996'da gelişmekte olan ülkelere giden sermaye 228 milyar dolar idi. 2001'de 25 milyar dolar azaldı. Dünya ticareti 2000'de yüzde 4.2 küçüldü. ABD'de 2001'de başlayan ekonomik durgunluk devam etmektedir. Bir yıl sonra 2004'te ABD'de seçimler vardır. Bush zafer peşindedir. En müsait hedef Irak ve Saddam'dır. Saddam diktatör ve acımasız bir kişidir. Ama onu Irak'ın başına getiren ve İran'a saldırtan, kitlesel silahları veren de ABD'dir. Geçmişte baştacı edilen Saddam şimdi neden istenmeyen adam olmuştur? Bunun sebebi basittir. Saddam Arap Dünyasının tabanında "sembol insan"dır. Çünkü 23 Arap ülkesinden ABD, Batı ve İsrail'e kafa tutan tek kişidir. Saddam'ın ve ülkesinin ağır bir şekilde cezalandırılması yeralmaktadır. Çünkü emsal ve örnek alınırsa İslâm ülkelerindeki başka Saddamlar (yani ABD'ye ve Batı'ya meydan okuyan liderler) çıkar. ABD ve Avrupa'nın sömürü çarkları kırılır. Varsayalım Saddam 180 derece dönüş yapsa ve Irak petrolünü ABD'ye teslim etse ve ABD siyasetinin uşağı olsa Batı'nın kahramanı olur. Hatta Nobel ödülü de ona verilirdi. ABD ve OPEC ihtilafı ABD'nin Irak'a saldırı hazırlığı kitle silahı için değildir. Üç ana hedefi vardır. 1- Irak petrolünü işgal 2- İsrail'in güvenliği 3-OPEC'i zayıflatmak ve OPEC'in vanalarını ele geçirmektir. OPEC 14 Eylül 1960 yılında Bağdat'ta Abdülkerim Kasım'ın inisiyatifi ile kuruldu. İlk kurucu 5 üye Irak, İran, Kuveyt, S. Arabistan ve Venezuela idi. Bilahare Cezayir, Endonezya, Katar, Libya, Nijerya ve Birleşik Arap Emirlikleri katıldılar. ABD'nin uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler umurunda değildir. "Dediğim dedik, çaldığım düdük" tavrını ortaya koymaktadır. Kurt-kuzu hikâyesi Kurtla kuzunun suyu bulandıran hikayesini herkes bilmektedir. ABD'nin Saddam ve Irak bahanesi bu hikayeye benzemektedir. Zalime yardım eden kişi ve ülkeler bir gün o zalimin zulmüne maruz kalır. Bu ilahi bir tecellidir. Saddam yıllarca zalim ABD'ye hizmet etti. Şimdi bedelini ödemektedir. İslâm Dünyasına tavsiyemiz: ABD'nin emirlerine uymayın halkınızın isteklerine uyun. Bilhassa Allahü teâlânın emirlerini asla unutmayın. Mahşerde Mahkeme-i Kübra'da her nefesin hesabı verilecektir. Zalimlere yardım en büyük günahlardan biridir. Milyonlarca insanın öleceği, en az 5 milyonunun evini barkını terk edeceği bir savaşa destek veren herkes bu cinayetin doğrudan ya da dolaylı suçlusudur. Kaldı ki bir gün Bush ve cuntasının (dünyada bile) savaş suçlusu olarak yargılanacağı uzmanların görüşüdür.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.