Küreselleşme Hıristiyan Batı'nın asırlarca ülkeleri sömüren bu ülkelerin milli, manevi, dini, kültürel değerlerini asimile eden, bulunduğumuz şartlara göre strateji, taktik ve metod değişikliği devam eden sömürge sistemidir.
Küreselleşme siyasi ve ekonomik adaletsizliğin devamı için yeni kılıf yada maskenin adıdır. İkinci Dünya Savaşı sonunda dünya barışı, huzur ve refahı için kurulmuş olan Birleşmiş Milletler güvenirliğini kaybetmiş gayri adil bir kuruluş olmuştur. Birleşmiş Milletlere üye devlet sayısı 200'e yakındır. Ama hiçbirinin söz yani yaptırım hakkı yoktur. Bütün konular (sözde) Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesinin menfaatleri doğrultusunda alınır. Bu 5 ülke, ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin'dir. Diğer ülkelerin kıymet-i harbiyesi yoktur. Dünya'daki huzursuzluğun başta gelen sebeblerinden biri bu siyasi eşitsizliğin ve adaletten mahrum oluşudur. Ülkelerin gayri adil düzene isyan etmesi gerekirse de Türkiye dahil birçok ülkede aydınlarının çoğu, bürokratlar ve hükümetler bu süper güçlerin uşağı, taşeronu ve işbirlikçisi rolündedir.
Dünyada siyasi adalet olmadığı gibi ekonomik adalette yoktur. İsviçreli Credit Svisse'nin son raporuna göre: "Dünyada bireysel servet 241 trilyon dolardır. Dünya genelindeki varlıkların yüzde 46'sı en zengin yüzde 1'in elindedir. Bunların çoğu ABD vatandaşı Musevidir. " Evet dünya nüfusunun yüzde 99'unun payı yüzde 54'tür. Ve dünyadaki her insan bu yüzde 1'lik elit tabakanın servetlerinin artması için çalışmaktadır. Çünkü küresel sistem böyle kurulmuştur.
İslam ve Türk Dünyası "Küreselleşme" maskesi ile işgal altındadır. (çok azı hariç) Sömürge düzeni bugün de devam etmektedir. Sadece adı değişmiş ve küresel düzen kisvesine bürünmüştür. İşgalcilerin uşağı ise maalesef içerdeki işbirlikçilerdir. Bir diğer deyişle İslam ülkelerindeki liderlerin çoğu Mısır'da olduğu gibi Hıristiyan Batı'nın temsilcileri, yani sömürge valileridir. Eski sömürge sistemlerinde sömürülen ülkede emperyalist güçlerin orduları bulunuyordu. Bugün ise çoğu üniversite gençleri olmak üzere, o ülkenin kandırılmış, ya da para ile satın alınmış, dışa bağımlı emperyalist güçlerin finansörlüğünde faaliyet gösteren dernek ya da vakıflar vardır. Emperyalist güçler adına kendi ülkesine zarar verenler zamanımızın postmodern haçlı askerleridir.
Üçüncü havaalanına karşı çıkanlar aslında Almanya'nın menfaatlerini savunan gafillerdir. Cumhuriyet devrinin en büyük yatırımı olan üçüncü havaalanı ile İstanbul kıtalar ve ülkeler arası kavşak noktası olacak. Başta Frankfurt olmak üzere Londra ve Paris havaalanlarının önemi azalacaktır. Nükleer santrallere karşı çıkanlar petrol- doğalgaz kartellerine hizmet etmektedir. İstanbul kanalına karşı çıkanlar İngiltere'nin ve Rusya'nın menfaatlerine hizmet etmektedirler. Çevrecilik şuuru bahanedir.
GAP tamamlanınca dile kolay 7 Kıbrıs büyüklüğünde arazide sulu tarım yapılacaktır. Dış güçler ve içerdeki bazı gafiller Türkiye'nin sanayi ve tarım ülkesi olmasına karşıdırlar. Protesto ve terörü karışanlar arasında iyi niyet sahibi olanlar son derece azdır.