Üsame bin Ladin istediği kadar "Bu saldırıyla ilgim yok" desin, FBI çoktan sahte belgelerle bu eylemin onun tarafından yapıldığına dair dosya hazırladı. Bu operasyonda Ladin bahanedir. Asıl hedef tahtası Afganistan'dır. Zira bu ülke 2020 yılında ABD'yi her konuda sollayacak olan Çin'in önünü kesmek için ele geçirilmelidir. Afganistan, Asya'nın kalbidir. Bu ülkeye sahip olan Asya'ya sahip olur ve Bakü, Hazar, Kazakistan ile diğer petrol bölgelerini kontrol eder. Niçin Afganistan? ABD'nin dev petrol şirketleri verdikleri raporda: "Asya'daki petrol ve doğalgaz ancak Afganistan ve Pakistan üzerinden, tek bir boru hattıyla Hint Okyanusuna bağlanabilir. Buradaki enerji kaynaklarını elde etmenin en ucuz, en kolay ve en hızlı yolu iki kilit ülkeyi "Afganistan ile Pakistan"ı kazanmaktan geçer". Bu maksatla Pakistan'da Peştun asıllı Afganlılar ABD'li emekli subayların nezaretinde askeri ve dini eğitim aldılar. ABD'liler hiç kimseyle konuşmayan ve kimseye görünmeyen Molla Ömer'i bir din büyüğü gibi tanıttılar. Afganlılar buna silah çekmediler. Kısa zamanda Molla Ömer yani Talibanlar Afganistan'a hakim oldular ama bir zaman sonra ABD'nin avucundan bir sabun gibi kaydılar. Nitekim geçmişte çok zeki ve kabiliyetli bir general olan Ziya-ül-Hak da ABD eğitimiyle yetişmişti. Amerikalılar Butto'yu devirterek onu Pakistan lideri yaptılar. Ama Ziya-ül-Hak Pakistan'daki hukuk sistemini "Nizam-ı Mustafa" projesi ile İslâm'a yaklaştırmaya çalışınca bir uçak kazası bahanesi ile şehit edildi. ABD bu operasyonla onun kadrosunu cümleten katletti. Şimdi sıra Molla Ömer ve Taliban ordusuna geldi. Zahir Şah sahnede... ABD, şu anda 1973 yılında yeğeni tarafından devrilen Zahir Şah'ı ya da oğlunu yeniden Afganistan emiri yaparak ülkeyi kontrolü altına almak istiyor. Hatta Panjir Aslanı diye tanınan Ahmed Şah Mes'ud Strasbourg'a gelmiş ve AB, Rusya ve Çin ile anlaşmıştı. Bu ülkeler Şah Me'sud'a silah yardımı yaparak Taliban'ı devirecekti. Ama bu anlaşmanın mürekkebi kurumadan ve dosya henüz arşive kaldırılmadan CIA ve MOSSAD ikilisi Taliban'la işbirliği yaparak bu kahraman askeri katletti. Küreselleşme maskesi altında ABD liderliğindeki gelişmiş zengin ülkeler (G-7) sömürgeciliği devam ettirdikleri müddetçe terör önlenemez. Aksine küresel teröre dönüşür ki zaten anarşinin kaynağı yoksulluktur. Dünyanın yarısının günlük kazancı 1 dolar ya da altında iken sadece 227 kişinin serveti dünya nüfusunun yüzde 47'sinin servetine eşit olursa kavga bitmez. Bu 227 kişinin çoğu Yahudi olup, 112'si ABD'lidir. Küreselleşme ile son 10 yılda 89 ülke 29 kat yoksullaşmıştır ki bunlar içinde Türkiye başı çekmektedir. "Aç fare ambar yıkar" demişler. Hem uçurumları derinleştireceksin, hem de terörü bitireceğini söyleyeceksin. Sorarım sana kim inanır?