Lübnan'a barış gücü gönderilmesi

A -
A +

Basında yer alan haberlere göre Lübnan'a gönderilecek Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün komutanlığının İtalya ya da Fransa'ya verilmesi muhtemeldir. Asker olarak İtalya, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Bangladeş, Endonezya, Malezya, Nepal ve Fransa yer alacaktır. Türkiye'nin "Bosna Modeli" bir kuvvet göndermesi yönünde Bakanlar Kurulu karar aldı. Siyasiler, medya ve kamuoyunda bu konuda lehte ve aleyhte görüşler yer almaktadır. İçler acısı durum Güney Lübnan yerle bir edilmiştir. Beyrut harabe halindedir. 1975'te Lübnan'da Müslümanlarla Hristiyanlar arasında iç savaş çıkmış ve en az 10 yıl devam etmişti. 1982 yılında İsrail Güney Lübnan'ı işgal etmişse de direniş sebebiyle geri çekilmek zorunda kalmış idi. 1982 yılında İsrail ordusunu kurtarıcı olarak karşılayan Hristiyanlar son savaşta İsrail'in karşısında yer almışlardır. Bu saldırılarda Lübnanlıların evleri ile birlikte hayatları da altüst olmuştur. Lübnanlı aileler, "devletin kendine yardım edecek hali yoktur benim evimi nasıl onaracak" demektedirler. Lübnanlı şiiler İran ve Suriye'ye minnettar fakat Arap liderlerine öfkelidir ve açıkça korkaklıkla itham etmektedirler. 1975'den bu yana Lübnan emperyalist güçlerin deney tahtası olmuştur. Son savaşta 30 bin İsrail askeri Güney Lübnan'a girmişse de kendi itiraflarına göre hezimete uğramışlardır. Lübnan'a saldırıda görünen hedef İsrail'i tehdit eden Hizbullah'ı etkisiz hale getirmek idi. Asıl ve gizli hedef ise Orta Doğu'nun yeniden şekillendirilmesi yani haritasının çizilmesidir. Şu anda Lübnan Irak gibi bir bataklıktır. İsrail Altyapı Bakanı Ben Eliezer'e göre Lübnan'a saldırı ile yani Hizbullah ile savaşarak dünyayı koruyoruz şeklindedir. Miloseviç de Bosna-Hersek'te Müslümanları katlederken Sırplar, Hristiyan Dünyasını Müslümanlardan koruyoruz, diyordu. Lübnan'daki Birleşmiş Milletler elçisi Larsen'e göre Lübnan'da yeniden savaş çıkabilir. Roma Tüzüğünün 8-2 maddesine göre silahlı çatışmaya katılmayan sivillere saldırı, öldürme ve yaralama "Savaş suçu"dur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.