Makarios'un vasiyeti

A -
A +

Kıbrıs Cumhuriyeti 1960'ta kurulduğunda Kıbrıs Cumhurbaşkanı olan, 1963-1974 arasında Kıbrıslı Türklere soykırım (Kıbrıslı Türkeri İmha Planı) "AKRİTAS PLANI"nı uygulayan, 1974'te Yunan subaylarının Makarios'u devirmek ve Kıbrıs'ı Yunanistan'a ilhak (ENOSİS) için yaptıkları darbede, sarayının arka kapısından kaçan ve 20 Temmuz 1974'te Türk ordusunun 1960 Kıbrıs Anayasası, Londra ve Zürih Antlaşmalarınca tanınan müdahale hakkını kullanıp Kıbrıs'ın ENOSİS'ini önlemesi üzerine Kıbrıs'a yeniden dönerek ölümüne kadar cumhurbaşkanlığına devam eden Makarios'un vasiyeti şöyledir: "RUMLARI MEŞRU HÜKÜMET OLARAK BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GÜVENLİK KONSEYİNE (4 MART 1964) KABUL ETTİRMEKLE KIBRIS'I ENOSİS'E (YUNANİSTAN'A İLHAKA) EN YAKIN NOKTAYA, EŞİĞE GETİRDİM. BU SAFHADAN NE PAHASINA OLURSA OLSUN ASLA GERİLEMEYİNİZ. EĞER GERİLEYECEKSENİZ, SADECE ENOSİS İÇİN GERİLEYİNİZ." Evet ne Rumlar, ne de Yunanistan ve onları destekleyen ABD, AB ve diğerleri bu vasiyete sadık kaldılar. Aslında Kıbrıs Meselesinin çözümüne en büyük engel, Güvenlik Konseyinin 4 Mart 1964 tarihli karardır. Kıbrıs Cumhuriyeti Türk ve Rumların eşit ortaklığı üzerine kurulmuştur. Kıbrıslı Rumların yani Kıbrıs Rum Hükümetinin, Kıbrıslı Türkleri ve KKTC'yi temsil etmek hakları yoktur. Bu Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasına ve bu cumhuriyete temel olan Londra ve Zürih Antlaşmalarına aykırıdır. Batı ancak menfaati varsa hak tanır. Menfaatine aykırı olursa hukuku çiğner. Kıbrıs Rum Hükümeti KKTC'yi temsil edemez! "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından haksızca (meşru hükümet) addedilmekle Rum tarafı, Kıbrıs'ta varmak istediği hedefe ulaştığı düşüncesinde olup; izlemekte olduğu temel siyaseti; Güvenlik Konseyinin adaya barış gücü gönderilmesi maksadıyla aldığı bu karardaki ünvanı her ne pahasına olursa olsun terk etmemektir." Rumların bu sahte ünvan altında tanınmış olmaları bütün uzlaşma yollarını tıkamaktadır. Rumlar Kıbrıs Meselesinin halli yönünde en küçük bir istek sahibi değildirler. Nasıl olsa AB'nin yardımıyla bir gün ENOSİS'e ulaşacaklarına inanmıştır. Kıbrıs Meselesinde bir uzlaşma sağlanamamasının temel sebebi de budur. KKTC bir zaruretin neticesidir Kıbrıs Türkleri 1960 Cumhuriyeti'nden silah zoru ile dışlandıktan ve devletsiz bırakıldıktan sonra; zaman içerisinde kendi ayrı idari yapılarını kurarak, kendi kendilerini idare etmeye başladılar. 20 Temmuz 1974 Barış Harekatıyla Türk Ordusu Kıbrıslı Türkleri Katliamdan kurtardılar. 1975 Nüfus mübadelesi anlaşması ile iki kesimlilik gerçekleşmiş oldu. Rum tarafının uzlaşmaz tavır neticesinde; Birleşmiş Milletler iyi niyet misyonu çerçevesinde 1977-1983 arasındaki girişimlerden sonuç alınamadı. Kıbrıs Türkleri 15 Kasım 1983'te kendi bağımsız ve egemen devletlerini (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini) ilan ettiler.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.