Makedonya'da milletlerarası onca teşebbüslere rağmen, Makedon ordu birlikleriyle, Arnavut Milli Kurtuluş Ordusu (UÇK) militanları arasındaki çatışmalar bütün şiddetiyle devam etmektedir. Makedon ordusu (9 Haziran) başkent Üsküp'ün kuzeydoğusundaki köyleri bombalamaya başladı. İsabet eden evler yıkılıp, yanmaktadır. Çok sayıda köy harabe halindedir. Köylerde yaşayan Arnavut ve Türkler, otomobil ve çoğu traktörlerin oluşturduğu uzun kuyruklar halinde Kosova'ya göç etmektedirler. UÇK bu köylere bombardımanın durdurulmasını istedi. Bu isteğe uyulmayınca UÇK'nın "Hoca" kod isimli komutanı yaptığı açıklamada: "Üsküp'ü vurmak için emir bekliyorum. Makedon ordusu yalnızca ikazımızı dikkate almadılar. Aynı zamanda sivilleri yaraladılar. Bu yüzden onlar, şimdi bizim silahlarımızın sesini duymalı" demiştir. Üsküp ve civar köylerde onbinlerce Müslüman (Arnavut ve Türk) bölgeyi terk etmeye başladılar. Çatışmalar bir iç savaşa doğru tırmanmaktadır. Makedonya'da son aylarda olup bitenler bütün açıklığıyla görülmektedir. Bazı farklılıklar olmasına rağmen; Bosna ve Kosova benzeri bir "etnik temizleme" Müslüman soykırımına dönüşmek üzeredir. Manastır şehrinde ve diğer yerlerdeki hadiseler daha önceki soykırım senaryolarının bir parçasıdır. Makedonlar, Osmanlıdan kalan tarihi de imha ediyorlar. Manastır kentinde 300 yıllık tarihi Hatuniye Camii tamamen imha edilmiştir. Makedon ordusunun helikopterlerle desteklenen son saldırıları Nisan 2001'den bu yana yapılan saldırıların en şiddetlisidir. Makedon ordusunun hedefi Makedonya'daki çoğunluk olan Müslüman sayısını (Arnavut-Türk-Çingene ve diğerleri) en aşağı ölçüde azınlık haline getirmektir. Batılı dış politika uzmanlarına göre hadiselerin temeli şudur: "Başbakan Lubço Georgievski'nin tek hedefi var o da; Makedonya'yı Müslümanlardan arındırmaktır. Saldırıların arkasında Georgievski'nin partisi (VMRO) ile polis teşkilatı vardır. Saldırıları yapanların büyük çoğunluğu sivil polislerdir. Yunanistan, Makedonya'da Müslümanların azınlık durumuna düşürülmesi için el altından siyasi, askeri ve mali desteği büyük ölçüde yapmaktadır." Herkesin bildiği gibi Yunanistan'ın Makedonya üzerinde gözü vardır. Uzun vadede Makedonya'yı Yunanistan'a ilhak etmek hedefleri arasındadır. Makedonlar tahrip edecekleri binaları mesken-işyeri kırmızı yağlı boya ile gamalı haçla işaretliyor, sonra polislerin gözü önünde tahrip edip eşyaları yağma ediyorlar. Tahrip edilen ve harabe haline gelen caminin bahçesindeki türbe ve mezarların taşlarını da parçaladılar. (İNŞALLAH Makedonya parçalanır) Tahribat için bilinçli olarak sokağa çıkma yasağı konuluyor. Makedon haydutlar (asker ve polis) camiler dahil Arnavut ve Türklere ait işyeri ve evleri tahrip ediyorlar. Korku ve panik meydana getirerek göçe zorluyorlar. Müslüman Arnavut ve Türkler, kadın ve kızların ırzlarına tecavüzü önlemek için bunları Türkiye ve Kosova'ya yollamışlar. Ya da Müslümanların çoğunluk olduğu köylere yollamışlardır. Hürriyet gazetesi muhabirinin Makedonya'dan bildirdiği haberde (10 Haziran 2001) Makedonya Türklerinin sitemi şöyledir: "Osmanlının torunları ata yadigarı topraklarda yanıyor ama nedense Türkiye sesini gür çıkarmıyor. Ankara uyuyor." Makedonyalı Müslümanlara tavsiyemiz şudur; asla vatanınızı terk etmeyiniz. Makedonya Osmanlıdan önce de çok sayıda Türk kavimlerinin yurdu olmuştur. Ölümden kaçılmaz. Göç çözüm değildir. 1878'den bu yana Balkanlar'dan ve Kıbrıs'tan göç olmasaydı, bugün Balkanlar'da ve Kıbrıs'ta Müslümanlar çoğunluk olacaktı. Göç hatadır, hatada ısrar ise hüsrandır.