Makedonya'da bildik senaryo

Soğuk Savaşın sona ermesinden sonra, ABD liderliğinde yürütülen AB destekli ve Hıristiyan Kiliseler Birliği direktifli "Yeni Dünya Düzeni"nin bir numaralı hedefi, Balkanlarda Müslümanların silinmesi, İslâmiyet ve Osmanlı eserlerinin tasfiyesidir. Bosna-Hersek, Sancak, Kosova ve şimdi de Makedonya'da Müslümanlara yapılan soykırım bu maksada yöneliktir. 1990 tarihli ABD-AB arasındaki gizli ve tek maddeli protokol "Avrupa'da Müslümanların sayısı hiçbir ülkede yüzde 10'u aşamaz. Aşarsa her çareye başvurularak yüzde 10'a indirilir." şeklindedir. Makedon iktidarı da bu kirli işte Miloşeviç gibi sadece piyondur. Dün Miloseviç'i kullananla, bugün onu La Hay Savaş Suçluları Mahkemesine havale eden aynı güçtür. İnanın bana, bu senaryo yine uygulanacak ve bugünkü Makedonya başbakanı da kullanılıp Miloşeviç gibi suçlanacak ve bu mahkemeye gönderilecektir. Açlık, susuzluk ve ölüm... Makedon ordusu çoğu Arnavut olan Müslüman köyleri yerle bir ediyor. Bu bir çılgınlık ve soykırımdır. Mayıs ve Haziran aylarında Manastır şehrindeki Müslümanların ev, işyeri, cami, mezarlık ve türbeleri polis nezaretinde yerle bir edilmiş ve yağmalanmıştır. Şu anda Makedon ordusunun helikopter, tank, top gibi ağır silahlarla saldırdığı Lipkova bölgesinde, bodrumlara sığınan 30 bin Müslüman aç, susuz, ilaçsız ve elektriksiz olup, bir çoğu ölmek üzeredir. Abluka içinde olduklarından kaçıp başka yere sığınma imkânları da yoktur. Kumanova bölgesindeki sivil halkın üzerine devamlı bomba yağıyor. Manastır'daki yağmalanmanın sivil giyimli polislerin nezaretinde yapıldığı uluslararası insan hakları (Human Rights Watch) kuruluşunun 8 Haziran 2001 tarihli raporu ile sabittir. Makedonya'da Müslümanlar her türlü anayasal haklardan mahrumdur. Tito Anayasasındaki (eski anayasadaki) bütün hakları ellerinden alınmıştır. Pis bir iftira Makedonların Müslümanlara saldırı ve soykırımının gerçek sebebi bilim adamlarına göre Makedonya'da 10, en geç 15 yıl sonra Slav asıllı Makedonlar azınlık hale düşeceklerdir. Arnavutların nüfus artışı Makedonlardan 3 misli fazladır. Bu korku Müslümanlara zaten mevcut olan düşmanlığı artırmıştır. Aslında yüzde 55, fakat resmi rakamlara göre yüzde 40 olan Müslümanları yönetimin her alanından dışlayarak halkın (Müslümanların) devlete yabancılaşmasına yol açmıştır. Bu yüzde 40 nüfus ise son derece genç ve dinamiktir. Bunların entegre edilmesi yerine dışlanması ile umutlarını kaybeden gençler radikalleşerek devlete karşı tepkiye sebep oluyor. Makedonya'yı Müslümanlar asla bölmek istemiyor. Makedonların Müslümanlar için; "Büyük Arnavutluk hayali" sözleri ise, iftiradır. Arnavut ve bütün Müslümanların tek isteği anayasal haklara ve Makedonların sahip oldukları haklara kavuşma isteğidir. Silahlı çözüm Makedonya'yı böler. Sosyal, ekonomik, politik, psikolojik şartlar gözönünde tutularak eşitlik sağlanmalıdır. Hakları nerede? Makedonya'daki ihtilâfın temeli anayasadır. 1974 Yugoslav Sosyalist Federal Cumhuriyeti Anayasasında Slav Makedonların yanı sıra Arnavut ve Türklere de kurucu millet statüsü tanınmıştı. Ancak bu anayasa 1991 yılında Makedon parlamentosu tarafından Makedonya (Slav) Makedon milletinin milli devletidir." şeklinde değiştirilmiştir. Kazanılmış haklardan geriye dönüş anlamına gelen bu yeni anayasa, ayrımcılığın hukuksal kaynağı haline gelmiştir. Makedonya'da 1991 ve 1994 yılında nüfus sayımı yapılmıştır. Ancak sayım komisyonlarına Arnavutlar alınmamıştır. Makedonlar masa başında; yüzde 66.5 Slav Makedon, yüzde 22.9 Arnavut, yüzde 4 Türk, yüzde 2 Çingene, yüzde 2.6 diğer millet olarak ilân ettiler. Makedon iktidarı ihtilafı silahla, soykırım ile çözmek ve iç savaş başlatmak, Müslümanların kitle halinde göçü ve katli ile Müslüman nüfusu tasfiye peşindedir.