Makedonya'nın bağımsız olduğunda ilk tanıyan ve o günden bu yana siyasi ve mali destek veren ülke Türkiye'dir. Ancak Makedonya Manastır'dan bana telefon eden bir Makedonyalı Türk'ün ifadesine göre de silah ve askeri malzeme yardımı yaptığımız Makedonya'da, Müslümanlar, (Türk-Arnavut) en zor günlerini yaşamaktadır. Zalim Sırpların bile yapmak istedikleri halde yapmaya cesaret edemedikleri soykırım ve tahribatı şu anda Sırptan da zalim olan Makedonlar yapmaktadırlar. Maalesef Türkiye bu soykırıma seyirci olmanın ötesinde, (sözde) Arnavut gerillalarına karşı Makedonya'nın yanında ve safındadır. Çünkü ABD ve AB böyle istemektedir. Belki sizleri bıktırdım ama ben yazmaktan bıkmadım. 1990 yılında Sovyetler Birliği (Gorbaçov) ile ABD (Reagan) soğuk savaşa son verince Batı komünizm ve Rusya'nın yerine ikame edilecek bir düşman aradı. Ve bu düşman olarak İslâmiyet ve Müslümanlar görüldü. Bosna'da soykırım başlamadan yıllarca önce gerek yazılarımda gerekse televizyonda, çok sayıda açık oturum, sempozyum ve konferanslarda "Yeni Dünya Düzeni"ni anlattım. ABD liderliğinde ve AB destekli Yeni Dünya Düzeninde Müslümanlara sadece kan ve gözyaşı tanındığını açıkladım. Ve şu tahminde bulundum (keşke yanılsaydım). Yeni Dünya Düzeninde Müslümanlar 2 kategoriye ayrılmıştır. Bunlar; Müslümanların silineceği ve sindirileceği bölgelerdir. Müslümanların silineceği bölgelerin bir numaralı yeri Balkanlar ve iki numaralı bölge Kafkasya'dır. Maalesef yıllar sonra Bosna'da Kosova'da ve şimdi Makedonya'da bu proje gerçek oldu. Yeni Dünya Düzeni gereği Müslümanların sindirileceği bölgeler ise Ortadoğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Uzakdoğu (Endonezya)dır. İNŞAALLAH yanılırım ama çok yakında fundamentalizm, kökten dinci, aşırı dinci maskesi altında Özbekistan ve diğer Orta Asya ülkelerinde Müslümanlara soykırım başlayacaktır. Sırptan farksız hatta ondan daha arsız ve zalim olan Makedonlar, Makedonya'da nüfusun yarısından fazlasını ihtiva eden Müslümanları (Arnavut, Türk, Çingene ve diğer Müslümanları) mecburi göçe (tehcire) zorlamak için Manastır'da son derece zalimce bir devlet terörü estirmişlerdir. İnsanlar katledilmiş, camiler, türbeler yakılmış ve yıkılmış, Osmanlı devrine ait mezar taşları param parça edilmiştir. Türkiye'yi idare edenlerin -Derviş ve IMF'nin cenderesi içinde- bu faciayı görmeleri mümkün değildir. Yetkili makamları ve bilim adamlarını aşağıdaki konuyu açıklamaya davet ediyorum: Viyana Kongresi'nde "Mukaddes ittifak"ın Rus Çarının teklif ettiği ve oybirliği ile kabul ettikleri Türkleri imha planı yürürlükten kaldırıldı mı? Bu karar şöyle idi: 1-Türkler Avrupa'dan atılacak. 2-Balkanlar'dan atılacak 3-Akdeniz ve Ege'den atılacak 4-Ortadoğu, Kafkasya ve Kuzey Afrika'dan atılacak ve 5. madde ANADOLU'DAN ATILACAK. Türkler salgın hastalık, açlık ve geldikleri yere geri göç ile Anadolu Hıristiyan ülkesi olacaktır. Planda ufak bir değişiklik vardır. Orta Asya yerine Avustralya, Yeni Zelanda, Kanada ve dış ülkelere göçmen olarak kaçış olacaktır. Bunu IMF ile yapıyorlar. Şeker kanunu, tütün kanunu, GAP'ı çok uluslu (çoğu Yahudi) şirketlere devrederek Anadolu köylüsü şehirlere, şehirlerdeki dış ülkelere göç ile Anadolu da elden gitmek üzeredir. Türkiye'de ilerici-gerici, sağcı-solcu, Sünni-Alevi, Kürt-Türk, dindar-laik kavgası asla yoktur. Asıl kavga Hıristiyan Batı ya da Siyonizm potasında erimiş, kimliğini kaybetmiş Batı'nın devşirme entellerinin bu ülkeyi Batı'nın sömürgesi yapmak için Türk Milletine Tanzimattan bu yana açtıkları kavga vardır. Diğerleri maskedir. 21. Asrın Türk ve İslam dünyasının asrı olmasını önlemek istemektedirler. Ama bazı ülkelerde tavanlar ne kadar çürük olsa da tabanlar sağlamdır. Türkiye Ankara gözlüğü ile çöküşte ama Anadolu dürbünü ile bakıldığında geleceği çok iyidir!.