Manavgat ile ilgili gizli görüşmeler

A -
A +

Mayıs 2001'in son haftasında İsrail'den gelen Maliye Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Ankara Büyükelçiliği, Mekarot firması temsilcileri, Türkiye'yi temsil edenler arasında görüşmeler yapıldı. Bu görüşmelerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı bulunmadı. Daha önceki görüşmelerde bakan yer almış ve başkanlık yapmıştı. Manavgat'ın suyunun satılması ya da kiraya verilmesi işi için, hükümet Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'i görevlendirdi. Zaten her işte Derviş, bir nevi hükümet üstü bir yetkili rolündedir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bu konuda tam bir gizlilik içindedir. Sadece DSİ, görüşmelerin sona erdiğini açıklamıştır. Nedense aylardır süren ve gelecek aylar da devam edecek görüşmeler, kamuoyundan ve milletten gizlenmektedir. IMF taksit taksit ülkenin kaynaklarını özelleştirme maskesi altında çok uluslu şirketlere peşkeş çekmektedir. ABD eski başkanı Clinton'ın ekonomi danışmanı ve uzun yıllar Dünya Bankası'nda "Baş ekonomist" olarak çalışan Joseph Stiglitz'e göre IMF bir ölüm fermanıdır. "Ülkenin maliye bakanının eline yeniden yapılanma anlaşması tutuşturulur. (Derviş'in programı da böyledir. Halk yoktur. Sadece rantiyeciler vardır.) Ve tutuşturulan anlaşmada 4 aşamalı bir programın uygulanması talep edilir. Bu aslında kan emicilerin işbaşına geçtiği bir ölüm fermanıdır." Bu sözler benim değil, Stiglitz'e aittir. (28 Mayıs 2001 tarihli Cumhuriyet Gazetesi manşeti) IMF 10 milyar dolar verdi. Kriz sonrası yurt dışına kaçan döviz en az bunun 15 mislidir. Bu krizi süper güçler çıkardılar. Varılmak istenen hedef, Telekom, Bor, Manavgat ve sanayi tesislerimizi ölü eşek fiyatına satın alarak, Türkiye'yi Arjantin gibi uluslararası şirketlerin malı, Türk halkını da esir gibi kullanmaktır. Ülkemiz sömürge ve manda haline hızla dönüşmektedir. İktidar, IMF'nin ABD ve AB'nin talimatlarını yerine getiren bir hale gelmiştir. Yalnız Manavgat değil GAP da İsrail'in eline taksit taksit geçmektedir. Yakında Şanlıurfa'da İsrail yerleşim merkezleri (kent-köy) kurulursa şaşırmayın! Basında yer alan bir habere göre (27 Mayıs 2001) İsrail heyeti görüşmelerde sık sık "Suyu bizden başkasına verme şansınız yok" demişlerdir. Neden mecburuz? ABD istediği için mi? IMF'nin 10 milyar dolarlık kredisinin tavizi mi? Kaldı ki iktidar istese kısa bir müddet içinde Türk bankalarına birkaç yüz milyar dolar girer! Rüşvet ve yolsuzlukla elbette mücadele edilsin. Ama beyanname verme ve nereden buldun kanunu kaldırılsın. Sırf bu yüzden parası olan ya dışarıya kaçırıyor ya da yastık altında saklıyor. Bu kanunlarla ekonomi düzelmez. Adeta ekonominin çökmesi için ne gerekiyorsa yapılıyor. IMF, ABD ve AB asla Türkiye'nin dostu değildir. Var güçleri ile Türkiye ekonomisini çökertmek, Türkiye'yi bölmek peşindedirler. Ama bizi idare edenlerin büyük çoğunluğu bunu göremiyorlar. Basiret ve ferasetleri yok. Meselelere kalp gözü ile bakanları hor görüyorlar. GAP ve ülkede Türk halkı çok uluslu şirketlerin "ırgatı" olmak üzeredir. Manavgat ile ilgili son görüşmeler 4 Temmuz'da İsrail'de olacaktır. Tarım Bakanı, Şanlıurfa'da iken "Sayın Bakanım, burada Yahudileri çalıştırıyorlar. Bu kadar işsiz genç var. Yahudilerin yerine gençlerimizi işe alsınlar" sözünü duymamazlıktan geldi. Yazımı önemli bir belge ile noktalıyorum. Siyonist liderlerden Baruh Levi'nin, Yahudi Karl Marks'a (Marksizm ve Komünizmin kurucusu) yazdığı mektup (ilave ve çıkarma yapmadım) aynen şöyledir: "Yahudi milleti hep birden kendi kendinin mesihi olmak istiyor. Bütün dünyaya tahakküm etmeye, ancak bütün ırkları birleştirmek (AB gibi) ve onların hudutlarını ortadan kaldırmakla varacaktır. Bütün (tek) dünya cumhuriyeti kurulacak ve bu yeni cumhuriyette İsrail'in çocukları tekmil hüküm ve iradeyi elinde bulunduracaktır. Onlar (yani Yahudiler) insan sürülerine nasıl icrayi tesir ve tahakküm edileceğini biliyorlar! Ve bütün milletlerin idaresi görünmez bir surette Yahudilerin eline düşecektir. Bütün şahsi temellük İsrail liderlerinin emrine girecek ve bu suretle onlar bütün milletlerin servetlerine, mal ve mülklerine ve tekmil varlıklarına sahip olacaklardır. İşte bu Talmut'un kehaneti olacaktır." Not: Talmut, Yahudi hahamların yazdığı bir kitaptır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.