Tarih boyunca milletler, kültür ve medeniyetlere sahip olmuşlardır. İnsanlık tarihi yüksek kültür ve medeniyetler kuruldukça değer kazanmış, kültürler ve medeniyetler yıkıldıkça değerinden kaybetmiştir. Tarihin akışı içinde millet varlığını ağaca benzetirsek, ağacın kökü milli tarih, gövdesi milleti, dalları genç nesilleri, yaprakları milli kültürü, meyveleri de medeniyeti temsil eder. Ağacın beslenmesini sağlayan asli unsurlar, kök ve yapraklar olduğu gibi millet varlığını ayakta tutan unsurlar da milli tarih ve milli kültürdür. Milli kültür, bir milletin dili, dini ve ahlakı, örf ve âdetleri, hukuku, milli tarih şuuru, ideal birliği, sanatı, sanat eserleri ve tesislerinden meydana gelen ahenkli bir bütündür. Kültür, milletin şahsiyetidir, hayat tarzıdır. Toplumları millet yapan milli kültürleridir. Bir milleti yücelten, ona birlik ruhu ve yaşama gücü veren, onun kültür değerleri ile bu değerlerin milli tarihle olan bağlarıdır. Ulu bir ağacın, dal budak salan filizlerinin, toprağın altındaki yaygın ve kuvvetli köklerle beslenip güçlenmesi gibi, büyük milletler de yükselmek ve ilerlemek için tarihlerin zenginliklerinden aldıkları ilham ve imanla güçlenirler. Bu sebepten, milli tarihin öğrenilmesi, tarih şuurunun uyanmasına, bu da milli tarih şuurunun teşekkülüne sebeb olur. Tarih şuuru, tarihin akışı içinde belli bir görüş sahibi olmaktır. Milli tarih şuuru ise, millete ait tarihin, basit olaylar yığınından ibaret olmayıp, geçmişi bugüne ve geleceğe bağlayan olaylar zincirinin halkaları halinde anlaşılması demektir. Milli tarih şuuru, milli kültürü besleyen en önemli kültür unsurlarından biridir. Bu sebebten, bir milleti hedef alan güçler, öncelikle onun milli tarihle olan bağlarını koparmaya çalışırlar. Bir toplumun medeni olabilmesi için önce milli kültüre sahip olması gerekir. İnsanoğlu anlaşmak ve ilim edinmek için dile, huzur ve güven içinde çalışarak yaşayabilmek için din ve ahlaka, örf ve âdetler ile hukuka muhtaçtır. Bunlar ise kültürü meydana getiren unsurlardır. O halde, insanoğlunun medeniyetler kurabilmesi için önce kültüre ihtiyacı vardır. Medeniyet, bilim, sevgi, saygı, hoşgörü, merhamet, adalet, saadet, itimat, emniyet, eğitim, teknoloji ve hizmet temeli üzerine kurulan hayat seviyesidir. Medeniyet, maddi ve manevi olmak üzere iki temel üzerinde kurulur. Manevi temelin aslı din ve kültür, maddi temelin esası ise teknolojidir. Bilim de her iki temeli besleyen müşterek kaynaktır. Milli ve manevi değerlere bilerek veya bilmeyerek saldıranlar Türk milletinin asla dostu sayılmazlar...